Hac Suresi 48. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Hac Suresi 48. ayeti ne anlatıyor? Hac Suresi 48. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Hac Suresi 48. Ayetinin Arapçası:
وَكَاَيِّنْ مِنْ قَرْيَةٍ اَمْلَيْتُ لَهَا وَهِيَ ظَالِمَةٌ ثُمَّ اَخَذْتُهَاۚ وَاِلَيَّ الْمَص۪يرُ۟
Hac Suresi 48. Ayetinin Meali (Anlamı):
Halkı büsbütün zâlim nice memleket vardı ki, ben onlara süre tanıdım. Sonra günü gelince onları azabımla yakalayıverdim. Nihâî dönüş ancak banadır.
Hac Suresi 48. Ayetinin Tefsiri:
Münkirler
azabı çarçabuk isterler. Fakat Allah onu dilediği zaman gönderir. Çünkü O
halîmdir, sabûrdur. Kulların acele ettiği gibi acele etmez. O’nun her toplumun
helakiyle alakalı belirlediği bir ecel vardır. O vakit gelinceye kadar bekler,
vakit gelince de olacak olur. Çünkü Allah vaadinden dönmez. Beklenen günlere
gelince, bunun bir gün ile bin yıl olması arasında Allah’a göre bir fark
yoktur. Çünkü O, zamandan münezzehtir, zamanın ötesindedir. Zaman ancak
yaratılmış insanlar için geçerlidir. Şu da var ki, âhireti dünya ile
karıştırmamak gerekir. Oranın bir günü, dünyada sayılan bin yıl gibidir. Bu da
kâfirlerin âhirette çekecekleri cezanın şiddetini ve uzunluğunu bildirmekte,
öyle acele etmelerinin kendilerine bir fayda sağlamayacağı haber vermektedir.
Zulümde ileri gittikleri halde, her ne kadar Allah onlara belli bir süre mühlet
verse de, vakti gelince onları azabıyla kıskıvrak yakalayacak ve helak
edecektir.
Bu
sebeple:
Hac Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Hac Suresi 48. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...