Hac Suresi 35. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Hac Suresi 35. ayeti ne anlatıyor? Hac Suresi 35. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Hac Suresi 35. Ayetinin Arapçası:

اَلَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِر۪ينَ عَلٰى مَٓا اَصَابَهُمْ وَالْمُق۪يمِي الصَّلٰوةِۙ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ

Hac Suresi 35. Ayetinin Meali (Anlamı):

Onlar ki, yanlarında Allah anıldığı zaman kalpleri derin bir saygıyla ürperir, başlarına gelen musibetlere sabreder, namazı dosdoğru kılar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan bir kısmını Allah yolunda harcarlar.

Hac Suresi 35. Ayetinin Tefsiri:

Allah Teâlâ her ümmete kurban ibâdetini meşrû kılmıştır. Bu ibâdetin böyle kadîm bir geçmişi vardır. Allah, tevhid akîdesini ruhlara aşılamak için, kesilecek hayvanların üzerine Allah adını anmayı emretmiş, insanların kendisinden başkası adına kurban kesmelerini yasaklamıştır. Bu, Allah’tan başkası huzurunda yapılması yasaklanan diğer şeylerle de uyum içindedir. Mesela Allah’tan başkası huzurunda secde etmek, Allah’tan başkası adına yemin etmek, Allah’ın tâyin buyurduğu yerler dışındaki yerleri kutsal sayıp ziyaret etmek gibi şeyler hep yasaklanmıştır. Çünkü Allah tek ilâh olup, yalnız O’na teslim olmak gerekir. Bu teslimiyeti gösterenleri âyet-i kerîme اَلْمُخْبِت۪ينَ (muhbitîn) olarak ifade eder. Bu kelime:

  Allah’ın huzurunda gurur ve kibri terk edip tevazuu seçenler,

  Kendilerini O’na kulluğa, dinine hizmete adayanlar, bu uğurda sa‘y ü gayret gösterenler,

  O’nun emirlerine ihlâs ve samimiyetle boyun eğenler,

  Allah’ın zikriyle mutmain olanlar gibi pek çok güzel mânayı ihtiva eder.

Zâten 35. âyet bu kelimeden Yüce Rabbimizin kimleri kastettiğini açıklamaktadır. Buna göre “muhbitîn”:

  Allah anıldığı zaman kalpleri derin bir saygıylar ürperir, titrer. Onların üzerinde, Allah’ın azabından duydukları korkuyla Allah için duydukları huşû ve haşyet fark edilir.

  Bu korku ve huşûyla birlikte başlarına gelen musibetlere sabrederler.

Bu konuda Mutarrıf b. Abdullah (r.h.)’ın hâli güzel bir örnektir:

Bir oğlu vardı öldü. Zâhirde hiçbir üzüntü hâli göstermedi. Sakalını güzelce taradı. En güzel elbisesini giydi. Buna şaşanlar oldu. Sordular, şu cevabı verdi:

“Musîbet karşısında perişan olmamı mı bekliyordunuz. Allah’a and olsun, dünya ve içindekiler hep benim olsaydı; sonra âhiretin bir içim suyu karşılığı bunları almak isteseydi, hemen verirdim. O bir içim suyu, bu dünya ve içindekilere tercih ederim.” (Velîler Ansiklopedisi, I, 106)

  Namazı dosdoğru kılarlar.

  Allah’ın verdiği rızıklardan yine O’nun rızâsını arzulayarak muhtaçlara harcarlar.

 Zira onlar, Allah’a kulluğu her şeyin üzerinde görerek, O’nun her türlü emir ve yasaklarında kendilerinin dünya ve âhiretleri için sayısız hikmet ve fayda olduğuna inanırlar:

Hac Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Hac Suresi 35. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...