Hac ile İlgili Hadisler

HADİSLER

Hac ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v.) hac konusu hakkındaki bazı hadisleri.

Peygamberimizin (s.a.v.) hac ile ilgili hadis-i şerifleri...

HAC HAKKINDA HADİSLER

Ebû (r.a.) Hüreyre anlatıyor:

“Resûlullah bize hutbe verdi ve şöyle buyurdu: ‘Ey insanlar! Hac size farz kılındı, haccedin!’” (Müslim, Hac, 412)

***

İbn Abbâs’ın (r.a.), Fadl b. Abbâs’tan (r.a.) ya da Fadl b. Abbâs’ın (r.a.), İbn Abbâs’tan (r.a.) naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Haccetmek isteyen kimse acele etsin! Olur ki hastalanır veya binek hayvanı kaybolur ya da (hacca gitmesini engelleyen) bir ihtiyaç ortaya çıkar.” (İbn Mâce, Menâsik, 1; Ebû Dâvûd, Menâsik, 5)

***

Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Her kim bu evi (Kâbe’yi) haccederken, (söz ya da eylemle) cinsel yakınlığa yeltenmez ve kötülük işlemezse, anasının onu doğurduğu günkü gibi (günahsız) hâline dönmüş olur.” (Buhârî, Muhsar, 10)

***

Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“...(Allah tarafından) kabul edilmiş haccın karşılığı ancak cennettir.” (Buhârî, Umre, 1)

***

Abdullah b. Ömer (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“İslâm beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resûlü olduğuna şahitlik etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekât vermek, Kâbe’yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak.” (Müslim, Îmân, 21)

***

Abdurrahman b. Ya’mur’dan (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Hac Arafat(ta bulunmak)tır...” (Nesâî, Menâsikü’l-hac, 203; T889 Tirmizî, Hac, 57)

***

Talha b. Ubeydullah b. Kerîz’den (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Duaların en faziletlisi arefe günü yapılan duadır.” (Muvatta’, Hac, 81)

***

Hz. Âişe’den (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Kâbe’yi tavaf, Safâ ile Merve arasında yapılan sa’y ve şeytan taşlama işi (dünya kelâmı konuşmak veya gafletle geçirmek için değil) ancak Allah’ın adının anılması içindir.” (Ebû Dâvûd, Menâsik 50; Tirmizî, Hac, 64)

***

Sehl b. Sa’d’dan (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Bir Müslüman telbiye getirdiğinde sağında ve solunda (eliyle işaret ederek) şuradan şuraya kadar yeryüzündeki taş, ağaç, toprak ne varsa hepsi onunla birlikte telbiye getirir.” (Tirmizî, Hac, 14; İbn Mâce, Menâsik, 15)