Gelecek ile İlgili Hadisler

HADİSLER

Gelecek zaman ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v.) gelecek ile ilgili hadisleri.

Gelecek, “daha gelmemiş, yaşanacak zaman, ati” demektir.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in gelecek zaman ile ilgili hadis-i şerifleri.

PEYGAMBERİMİZİN GELECEK İLE İLGİLİ HADİSLERİ

Ebû Hüreyre’nin radıyallahu anh naklettiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“İleride birtakım fitneler meydana gelecektir. O zaman oturan kişi, ayakta durandan; ayakta duran, yürüyenden; yürüyen de koşandan daha hayırlıdır. Fitne çıkarmaya yeltenen kişi kendisini o fitnenin içinde buluverir. Kim de (fitneden kurtulup) sığınacak bir yer bulursa hemen oraya sığınsın.” (Buhârî, Fiten, 9)

***

Ebû Hüreyre’nin radıyallahu anh naklettiğine göre, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“İlim kaybolmadıkça, depremler çoğalmadıkça, zaman kısalmadıkça, herc yani cinayetler artmadıkça ve elinizde mal çoğalıp taşmadıkça kıyamet kopmaz.” (Buhârî, İstiskâ, 27)

***

Ebû Hüreyre’den radıyallahu anh nakledildiğine göre, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“İnsanlar için öyle bir zaman gelecek ki kişi malını helâlden mi yoksa haramdan mı elde ettiğine aldırmayacak!” (Buhârî, Büyû’, 7)

***

Temîm ed-Dârî’nin radıyallahu anh işittiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“Gece ve gündüzün ulaştığı her yere bu din ulaşacak; Allah, ister kerpiçten, isterse deve kılından yapılsın bu dinin kendisi tarafından içine girdirilmediği hiçbir ev bırakmayacaktır. Bu (kimi için) öyle bir izzet (kimi için de) öyle bir zillet olacaktır ki! Bu şekilde Allah, İslâm’ı aziz eyleyecek, küfrü ise zelil edecektir.” (İbn Hanbel, IV, 104)

***

Ma’bed’in, Hârise b. Vehb’den radıyallahu anh naklettiğine göre o, Resûlullah’ı sallallahu aleyhi ve sellem şöyle derken işitmiştir:

“Sadaka verin. Zira insanlar için öyle bir zaman gelecek ki kişi elinde sadakasıyla dolaşacak ve o sadakayı kabul edecek bir kimse bulamayacak.” (Buhârî, Fiten, 25)