Geçmiş Ümmetler ile İlgili Hadisler

HADİSLER

Eski kavimler ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.s.) geçmiş ümmetler hakkında hadisleri.

Peygamber (s.a.s.) Efendimizin geçmiş ümmetler ile ilgili hadis-i şerifleri.

Abdullah b. Amr (radıyallahu anh) şöyle demiştir:

“Allah’ın Peygamberi bize sabaha kadar İsrâiloğulları(nın kıssaları)nı anlatır, ancak farz bir namazın vakti girince kalkardı.” (Ebû Dâvûd, İlim, 11)

***

Abdullah b. Amr’dan (radıyallahu anh) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“...İsrâiloğulları’ndan nakilde bulunabilirsiniz. Bunda bir sakınca yoktur...” (Buhârî, Enbiyâ, 50)

***

Ebû Saîd el-Hudrî’den (radıyallahu anh) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Muhakkak siz, önceki ümmetlerin yolunu (âdetlerini) karış karış, arşın arşın takip edeceksiniz. Hatta onlar bir kertenkele deliğine girmiş olsalar siz de onları takip edeceksiniz.” (Buhârî, İ’tisâm, 14)

***

Ebû Hüreyre’nin (radıyallahu anh) naklettiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Hikmetli söz, müminin yitiğidir; onu nerede bulursa, on(u öğrenmeye ve uygulamay)a en lâyık olan da odur.” (Tirmizî, İlim, 19)

***

Ebû Hüreyre’den (radıyallahu anh) rivâyet edildiğine göre, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)  şöyle buyurdu:

“Herhangi bir konuyu size emredip yasaklamadığım sürece, siz de beni kendi halime bırakınız. Sizden önceki ümmetleri çok sual sormaları ve peygamberlerine karşı münakaşaya dalmaları helâk etti. Size herhangi bir şeyi yasakladığım zaman ondan kesinlikle sakınınız, bir şeyi emrettiğimde de onu, gücünüz yettiği ölçüde yerine getiriniz.” (Buhârî, İ'tisâm 2; Müslim, Hac 412, Fezâil 130-131)

***

Hz. Peygamber (sallâllâhu aleyhi ve sellem), “Vedâ Haccı”nda Mina ile Müzdelife arasındaki Muhassir Vâdisi’ni geçerken sür’atlendiler. Sahâbe-i kirâm hazarâtı:

“–Yâ Resûlallâh, ne hâl oldu, niçin acele ediyorsunuz?” diye sorunca, Fahr-i Kâinat (sallâllâhu aleyhi ve sellem) cevâben:

“–Bu mekânda Cenâb-ı Hak, Ebrehe ordularını kahretti. O kahır tecellîsinden bir hisse gelmemesi için sür’atlendim!” buyurdular. Nitekim hacda bu mekânda vakfe yapılmaz.

***

Yine Tebük Seferi’nde ashâb-ı kirâm, Semûd kavminin helâk olduğu yerden geçerken Efendimiz (sallâllâhu aleyhi ve sellem):

“–Bu taştan oymalı evlere hüzünle girin! Buradan bir şey de almayın! Çünkü burada azgın bir kavme azâb-ı ilâhî geldi...” buyurmuşlardı. Sahâbe-i kirâm:

“–Yâ Resûlallâh, kırbalarımızı su ile doldurduk. Hattâ bu su ile hamur yaptık!” dediler. Hz. Peygamber (sallâllâhu aleyhi ve sellem):

“–Sularınızı boşaltın, hamurlarınızı da dökün!” buyurdular. (Buhârî, Enbiyâ, 17)