Fesuphanallah Ne Demek?

NE NEDİR?

Fesübhânallâh!: Her türlü beşerî vasıf ve noksanlıktan Allâh’ı tenzîh ederim, mânâsına bir söz ki, şaşkınlık ifâde eden durumlarda da kullanılır.

FESUPHANALLAH KELİMESİNE ÖRNEKLER

Allâh -celle celâlühû-, bu âlemde hem lûtfunu hem de kahrını tecellî ettirir. Lâkin bâzen birine, bâzen ötekine galebe vermeyi murâd eder. Galebe lûtfa dönmekte olduğu zamanlarda, böyle seninki gibi sıradan sebeplerle karanlıktan hidâyete kavuşanlar çoğalır. Gariptir, senin mânen gözünün açılmasına vesîle olan Kemâller de bu tekkede böyle basit bir vesîle ile yeni bir hayata kavuşmuşlardı.

Fesübhânallâh! Son zamanda bu tecellîler çoğaldı. Demek ki murâd-ı ilâhî lûtfa galebe vermek istikâmetindedir. Elhamdü lillâh, elhamdü lillâh!..”

*****

Nitekim o devre şâhid olan yaşlı kimseler bilirler ki, bir şahsın kendisini kızdıran bir meselede muhâtabı için kullandığı cümleler:

‘‘Lâ havle…’’ veya;

‘‘Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh…’’

‘‘Hay Allah derdini alsın!’’

‘‘Fesübhânallâh!’’

‘‘Hasbünallâhu ve ni‘mel-vekîl!’’

‘‘Yâ sabır!’’ gibi güzellik ve hayır telkîn edici ifâdelerden ibarettir.

Tekke ve zâviyelerde de duvarlara asılı levhalarda tesellî için:

‘‘Bu da geçer yâ hû!’’, ‘‘Vazgeç yâ hû!’’ ve ‘‘Hoş gör yâ hû!’’ tâlimatları meşhurdur.

*****

Rabî Hazretleri’nin ağrısı iyice artınca, canı tavuk eti istedi. Fakat kırk gün kendini tutup, tavuk eti yemedi. Bir gün hanımına:

“–Kırk gündür canım tavuk eti istiyor. Belki vazgeçebilirim diye kendimi tutmaya çalışıyorum.” dedi.

Hanımı:

“–Fesübhânallâh! Şu kendini yemekten alıkoyduğun şeye bak! Bunu Allah sana helâl kılmıştır!” dedi.