Fâhiş Kâr Nedir?

Sorularla İslam

Fâhiş kâr nedir, miktarı yüzde kaçtır?

İslâm’da aldatma, “gabn” terimi ile ifade edilir. Fâhiş ve yesir gabn olmak üzere ikiye ayrılır. Çok aldatma ve az aldatma demektir. Az aldatma satım akdine zarar vermez. Çünkü bundan kaçınmak güçtür. Diğer yandan insanlar küçük fiyat farklarına rıza gösterirler. Fakat piyasa fiyatının üstüne çok çıkılırsa müşteri, aldatıldığını düşünür ve fazlalığı satıcıya helâl etmez. Bu yüzden de fahiş fiyat meselesi ortaya çıkar.

FÂHİŞ FİYAT MİKTARI YÜZDE KAÇTIR?

Fâhiş fiyat miktarları ictihatla belirlenmiştir. Hanefîlere göre bilirkişilerin değerlendirme alanı dışında kalan çok yüksek veya çok düşük fiyatlarda “gabn (aldanma)” söz konusu olur. Belh fakihlerinden Nusayr İbn Yahya (ö.268/881), satım akdine konu olan malların, piyasadaki dolaşım hızını ve insanların bu mala olan ihtiyaçlarını dikkate alarak fâhiş gabni; gayri menkullerde %20, hayvanlarda %10 ve diğer menkul mallarda ise %5 olarak sınırlamış ve piyasa fiyatının üstünde veya altında bu oranlar aşılarak yapılacak satışların fâhiş gabn derecesinde olacağını belirtmiştir.[1] Bu orana ulaşmayan fazlalıklar da yesir gabn kapsamına girer. Mecelle, 165. maddesinde bu ölçüleri kanun maddesi haline getirmiştir.

Ancak fâhiş gabnin, satım akdinin fesih sebebi olabilmesi için, aldatma ile birlikte bulunması gerekir. Aksi halde yalan ve hile olmayınca bir kimsenin müşteriye vereceği doğru bilgilerle malını dilediği fiyata satmasına da İslâmî bir engel yoktur.[2]

Malikîlere göre, malın değerinin üçte birinden daha fazlasıyla piyasa fiyatının üstüne çıkmak veya aşağı düşürmek fâhiş fiyattır. Hz. Ebu Bekir (r.a)’ın uygulaması da bu şekilde olmuştur.

Kanaatimizce, İslâm’ın aşırı sayılan kârın miktarı konusunda kesin bir sınır getirmeyişinin nedeni, nispetlerin tespitini ülke ve beldelerin örflerine bırakmak içindir. Mezheplerin bu konuda farklı ölçüler getirmesi de bunu göstermektedir.

Diğer yandan peşin satışlarla, vadeli satışları kendi içinde değerlendirmek gerekir. Çünkü veresiye bir satışta kâr oranının yüksek tutulduğu bilinmektedir.

Sonuç olarak yalan ve aldatma karıştırarak piyasa fiyatının üzerinde satış yapan kimse için, bu fazlalık temiz kazanç olmaz. Hak sahiplerinin helâlleşmesi gerekir. Bu mümkün olmazsa, bu gibi eksiklikler için yoksullara bağış yapmalıdır. Hadiste şöyle buyurulur: “Ey tüccar topluluğu! Alış-verişe boş söz ve yalan yere yemin çokça karışır. Bu eksiklikleri sadakalarınızla telâfi ediniz.” [3]

Dipnotlar:

[1] İbn Nüceym, el-Bahru’r-Râik, Mısır, 1334, VII, 169. [2] İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, IV, 159. [3] Ebû Dâvud, Büyû’, 1; Nesâî, Eymân, 22, 23, Büyû’, 7; İbn Mâce, Ticârât, 3.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları