Eza Verecek Şey

Tasavvuf

Nefsani arzular nasıl dizginlenir?

Şâh-ı Nakşibend Hazretleri buyurur:

“Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir hadîs-i şerîfte; «Ezâ verecek şe­yi yoldan kaldırınız.»[1] buyurmuşlardır. Hadîs-i şerîfte bahsedilen «ezâ verecek şey»den kastedilen; nefsânî arzulardır. «Yol»dan murâd ise «Hak yolu»dur.

Nefsine bas ve yüksel! Hakkʼa kurbiyyet/yakınlık dâiresine girmek istersen, önce nefsânî arzularını terk et!”

Nefs engeli, iki gözün önüne konulan iki parmak gibidir ki, kişiyi bütün hakîkatlere karşı âmâ eder. Bu sebeple kul, Rabbiyle arasındaki en büyük engel olan nefs perdesini aralamaya gayret etmelidir. Yani nefsinin arzularından vazgeçerek onu terbiye etmeli, onun taşkınlıklarını dizginlemeli, onu âdeta ayağının altında bir basamak yapmak sûretiyle mânen yükselmeli, kalben seviye almalıdır.

TERBİYE EDİLMEMİŞ NEFS AZGIN BİR AT GİBİDİR

Nefs, terbiye edilip sâlih amellere medâr olabilecek bir kıvâma ulaştırılmadığı takdirde, azgın bir attan farksızdır. Azgın bir at ise, sahibini menzil-i maksûda ulaştırmak yerine, uçurumlardan yuvarlayarak onun helâkine sebep olur. Fakat bir binek atı iyi terbiye edilip, güzelce dizginlenmişse, sahibini en tehlikeli yollardan bile selâmetle taşıyıp götürür.

SEN ÇIKINCA ARADAN KALIR SENİ YARATAN

Bunun içindir ki Hakkʼın dergâh-ı izzetine yol bulabilmek için evvelâ mânevî terbiye ile nefsin hevâ ve hevesini bertarâf etmek zarûrîdir. Nitekim bu hakîkati ifâde sadedinde; “Sen çıkınca aradan, kalır seni Yaratan.” denilmiştir.

Dipnot:

[1] Buhârî, Cihâd, 18; Müslim, Zekât, 56; Tirmizî, Birr, 28.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Şah-ı Nakşibend (rahmetullahi aleyh) Erkam Yayınları