Evlilik Nedir?

Aile Hayatımız

Evlilik, kadın ve erkek arasındaki sevgi, şefkat, muhabbet, ilgi ve desteğin en ince detaylarına kadar tezâhür ettiği mukaddes bir zemindir. Evlilik, erkek ve kadının fizîkî, maddî ve rûhî yönden birbirinde sükûn ve huzur bulmasının adıdır.

“Evlilik, kendine ait sosyal ve psikolojik sınırları olan bir kurumdur. Bu sınırlar iyi öğrenildiğinde evlilik sağlıklı yürür. Bu sebeple fertlerin evlilik psikolojisinden haberdar olmaları, hayat boyu sürecek sağlıklı birliktelikler için önemlidir.”[1]

Evlilik, insanın benliğinin derinliklerinde var olan enerjinin, fıtratta mevcut olan karşı cinse meylin, meşrû çerçeveye oturtulmasıdır.

EVLİLİKLE İKİ KİŞİ BİR DÜNYA OLUR

Çokça ifade edildiği üzere, insanı bir elmaya benzetecek olursak, elmanın tam ikiye bölünmüş eşit parçalarından biri kadın, diğerinin erkek olduğunu düşünelim. Bu ikisinin bir araya gelmesiyle, tam ve mükemmel bir bütün oluşur. Her insan, yalnız başına kalınca eksik ve yarımdır. Evlilikle iki cins birbirini tamamlar. İki vücut, iki kalp, iki ruh ve iki ayrı şahsiyet, evlilikle birleşir ve bir vücut hâline gelir. Bu şekilde iki ayrı kişi “biz” şuuruyla bir olur. İki ayrı dünya, tek bir dünyaya dönüşür.

EVLENMEKTEN KAÇINMAK DERBEDERLİKTİR

İnsanların fıtratlarında bulunan cinsî hislerin meşrû yolu olan evlenmekten kaçınmak, doğrusu derbederliktir. Bundan insanın hem bünyesi, hem de rûhu zarar görür. Evlenmekten kaçınmak, toplumun huzurunu bozacak cinsî sapkınlıkları ve felâketleri doğurur. İnsanları, hislerinin ve şehvetlerinin kölesi hâline getirir. Milletler, varlıklarını ahlâklı ve sağlıklı bir sûrette devam ettirmek istiyorlarsa, gençlerini evlenmeye teşvik etmelidirler. Bekârlık ve serbest hayat, âile müessesesinin temelini sarsar.

Evlilik sayesinde insanların ruhları huzura kavuşur, rûhî ihtilâç ve dengesizlikler azalır. Evlilik çok sağlam bir yapıdır. Günlük zevklerin ötesinde, çok derin, geçmiş ve geleceği kucaklayan bir yuvadır.

Evlilik, kültürler arası farklılıklar gösterse de bütün toplumlarda oturmuş ve resmî olarak kabul edilmiş tek birliktelik şeklidir. Bu birliktelikler, toplumları ayakta tutan en önemli güçlerden biridir.

[1] Nevzat Tarhan, Evlilik Psikolojisi, İstanbul, 2009, sh:13.

Kaynak: Nurten Selma Çevikoğlu, Şebnem Dergisi, 152. Sayı