Eşcinsellik (Livâta) Nedir?

NE NEDİR?

Eşcinsellik (Livâta) ne demektir? İslam’da eşcinselliğin (livâta) hükmü.

Erkeğin erkekle veya kadınla arkadan temasına “livâta” veya “lûtîlik” denir. Lût’un (a.s.) kavmi bu çeşit sapık ilişkiler yüzünden helâk edildiği için bu adla anılmıştır. Livâta İslâm’da ve önceki semâvî dinlerde yasaklanmıştır.

Kur’ân’da, eşiyle meşru cinsel ilişkide bulunanların ayıplanmadığı belirtildikten sonra şöyle buyuruluur: “Kim bunun ötesine gitmek isterse, işte bunlar sınırı aşan kimselerdir.”[1] Eşcinselliğin bu sınırı aşma kapsamına girdiğinde şüphe yoktur.

Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur: “Eşine arkasından yaklaşan lânetlenmiştir.”[2] “Lût kavminin yaptığını yapan kimse lânetlenmiştir.” [3]

Hz. Lût, amcası İbrahim (a.s.)’ın bulunduğu Filistin yöresinden ayrılıp Sedom (Ürdün) şehrine yerleşti ve peygamber olarak bu şehir halkını irşada başladı. Ancak Sedom halkı dünyada eşine az rastlanan bir ahlâksızlığın içine düşmüştü. Bu, eşcinsellik sapıklığı idi. Lût (a.s.) kavmini bu çirkin fiilden vazgeçirmeye çalışmışsa da başarıya ulaşamadı ve sonunda Hz. Lût’a inanan az bir grup dışında Sedom halkı helâk oldu.[4]

Kur’ân-ı Kerîm’de bu olay özet olarak şöyle haber verilir. Hz. Lût, kavmini şöyle uyarmıştı: “Âlemlerden sizden önce hiç kimsenin yapmadığı hayasızlığı mı yapıyorsunuz? Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu çok aşırı giden bir toplumsunuz.”[5] Bunun üzerine kavmi ona cevap olarak şöyle dediler: “Ey Lût, bu sözlerinden vazgeçmezsen, iyi bil ki sürgün edilenlerden olacaksın.”[6] “Doğru söylüyorsan, bize Allâh’ın azabını getir.”[7]

Sodom halkına, helâk haberini getiren melekler topluluğu, önce İbrahim (a.s.)’a geldiler, daha sonra Lût peygamberin yanına genç delikanlı görünümünde girdiler. Hz. Lût, kavminin bu genç misafirlerine kötü niyetle sarkıntılık edeceklerini düşünerek çok sıkıldı. Gerçekten korktuğu başına geldi. Çünkü şehir halkı sevinerek Hz. Lût’un kapısına dayanmış ve genç misafirlerini istemişti. Lût onlara; “Bunlar benim misafirlerimdir. Onlara karşı beni rezil etmeyin, Allah’tan korkun ve beni utandırmayın” dedi.[8] Hatta bu arada kızlarını meşrû nikâhla kendilerine verebileceğini de söyleyen Lût (a.s.) bundan da bir sonuç alamamıştı.[9]

Sonuçta melekler Lût (a.s.)’ın eşi dışında, inananlarla birlikte, gün doğmazdan önce kasabayı terketmelerini istemiş ve Sedom şehri, toprağı ile birlikte yerden koparılıp kaldırılmış ve ters çevrilerek bırakılmıştır. Ürdün’de bulunan ve deniz seviyesinin çok altında olan Lût Gölü’nün (el-Bahru’l-Meyyit-Ölü Deniz) bu kasabanın yerinde oluştuğunu öne süren bilginler vardır.

Ebû Hanîfe’ye göre livata haram olmakla birlikte, zina niteliğinde değildir. Bu yüzden ona İslâm Devletinin koyacağı tazir cezası uygulanır.[10]

Kadının kadınla eşcinselliği (lezbiyenlik)de yasaklanmıştır. Ancak bunu yapana da ta’zir cezası gerekir. Hadiste şöyle buyurulmuştur: “Kadınların birbiriyle eşcinselliği bir zinadır.”[11]

Dipnotlar:

[1] Mü’minûn, 23/7. [2] Ebû Dâvûd, Nikâh, 45; Ahmed b. Hanbel, II, 444, 479. [3] Tirmizî, Hudûd, 24. [4] bk. Ahmet Özgen, «Lût (a.s.)» mad. Ş.İ.A., IV, 31, 32. [5] A’râf, 7/80, 81; bk. eş-Şuara, 26/165, 166. [6] Şuarâ, 26/167. [7] Ankebût, 29/29. [8] Hicr, 15/68, 69. [9] Hûd, 11/46. [10] İbnü’l-Hümâm, el-İnâye maa Fethı’l-Kadîr, IV, 150. [11] Heysemî, Mecmau’z-Zevâid VI, 256.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları