Enbiyâ Suresi 82. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Enbiyâ Suresi 82. ayeti ne anlatıyor? Enbiyâ Suresi 82. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Enbiyâ Suresi 82. Ayetinin Arapçası:
وَمِنَ الشَّيَاط۪ينِ مَنْ يَغُوصُونَ لَهُ وَيَعْمَلُونَ عَمَلًا دُونَ ذٰلِكَۚ وَكُنَّا لَهُمْ حَافِظ۪ينَۙ
Enbiyâ Suresi 82. Ayetinin Meali (Anlamı):
Şeytanlar ve cinlerden bazıları da onun için dalgıçlık edip denizaltındaki cevherleri çıkarıyor ve daha başka işler de yapıyorlardı. Onları zaptedip gözetim altında tutan da bizdik.
Enbiyâ Suresi 82. Ayetinin Tefsiri:
Hz.
Süleyman’ın emrine verilen rüzgar çok hızlı bir şekilde eserdi. Onun tahtını
kısa zamanda çok uzun mesafelere götürürdü. Mesela Süleyman (a.s.)’ı sabah
Şam’dan alır ve öğleye kadar Şam ile arasında bir aylık yürüyüş mesafesi olan
arzın başka bir yerine götürürdü. Öğleden sonra da gün batımı sırasında onu
alır tekrar Şam’a getirirdi. Nitekim âyet-i kerîmede: “Süleyman’ın emrine de
rüzgârı verdik. Onunla sabah gidişte bir aylık, akşam dönüşte de bir aylık yol
alırdı” (Sebe’ 34/12) buyrulur.
Hz.
Süleyman’ın emrine verilen şeytanlar, cinlerden bir gruptur. Onlar Süleyman
(a.s.) için denize dalıyor, mücevherler çıkarıyorlardı. Bu işi onlar, çeşitli
zanaatlara, şehirler ve köşkler kurmaya ve hayranlık uyandıran sanat eserleri
yapmaya kadar vardırıyorlardı. Nitekim Allah Teâlâ: “Cinler Süleyman’ın
isteğine göre mâbetler, kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar,
leğenler, yerinden sökülemez sabit kazanlar yapıyorlardı” (Sebe’ 34/13)
buyurmaktadır. Onları Hz. Süleyman’ın emri altında tutan şüphesiz Cenâb-ı
Hak’tı. Onların kalplerine Süleyman (a.s.)’ın korkusunu ve heybetini
yerleştirmişti. Bu sebeple Süleyman (a.s.) onları çok ağır işlerde çalıştırdığı
halde emrinden dışarı çıkamıyorlardı.
Şimdi
de, hastalıklar ve dertlerle müptelâ kılınan Eyyûb (a.s.)’ın yanık niyazlarına
kulak verelim:
Enbiyâ Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Enbiyâ Suresi 82. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...