Enbiyâ Suresi 44. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Enbiyâ Suresi 44. ayeti ne anlatıyor? Enbiyâ Suresi 44. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Enbiyâ Suresi 44. Ayetinin Arapçası:

بَلْ مَتَّعْنَا هٰٓؤُ۬لَٓاءِ وَاٰبَٓاءَهُمْ حَتّٰى طَالَ عَلَيْهِمُ الْعُمُرُۜ اَفَلَا يَرَوْنَ اَنَّا نَأْتِي الْاَرْضَ نَنْقُصُهَا مِنْ اَطْرَافِهَاۜ اَفَهُمُ الْغَالِبُونَ

Enbiyâ Suresi 44. Ayetinin Meali (Anlamı):

Kaldı ki, biz onları da babalarını da dünya nimetlerinden faydalandırdık. Öyle ki ömürleri kendilerine uzun geldi de ölmeyeceklerini sandılar. Onlar çevrelerine bakıp da, bizim yeryüzünü kenarlarından yavaş yavaş eksilttiğimizi görmüyorlar mı? Şu halde gâlip gelecek olan onlar mı, yoksa biz mi?

Enbiyâ Suresi 44. Ayetinin Tefsiri:

Âyet-i kerîme yer alan “bizim yeryüzünü kenarlarından yavaş yavaş eksilttiğimizi görmüyorlar mı?” (Enbiyâ 21/44) ifadesine üç farklı mâna verilebilir:

    Allah’ın, kudretiyle gelip çevresinden eksilteceği yer, müşriklerin o zaman üzerinde yaşadıkları topraklardır. Bu âyet-i kerîme Mekke’de indiğine göre, Allah Teâlâ’nın Rasûlüne, müşriklerin yaşadığı toprakların, bir zaman sonra müslümanların eline geçeceğini müjdelemesi, Kur’an’ın bir mûcizesidir.

    Yeryüzünün ileri gelenleri, âlimleri ve iyi insanları gittikçe azalmaktadır. Nitekim Vâkıa sûresinde “mukarreb” yani Allah’a yakın kullardan bahseden âyetlerde bu mânaya bir işaret vardır. Çünkü o mukarreb kulların pek çoğunun öncekilerden azının sonrakilerden olduğu haber verilir. (bk. Vâkıa 56/10-14) Yâni gün geçtikçe sâlih ve Allah’a yakın kulların sayılarının azaldığı anlaşılmaktadır.

    Yeryüzünde her an her yerde salgın hastalıklar, kıtlık, fırtına, deprem ve diğer âfetler şeklinde Cenâb-ı Hak kudret ve kahır tecellilerini göstermektedir. Milyonlarca insan ölmekte, yerleşim bölgeleri ve araziler yok olmakta ve insanların düzenini bozan daha nice zararlı şeyler meydana gelmektedir.

    Âyete fennî tefsir açısından bakıldığında şu söylenebilir: Yağmurların, sellerin ve rüzgarların tesiriyle dağlar aşınmaktadır. Veya bununla kutup bölgelerinin basıklığına işaret edilmektedir.

Bütün bunlar, Allah Teâlâ’nın kudret elinde olduğuna ve bunları dilediği gibi azaltıp çoğaltabildiğine göre, acaba onlar, Cenab-ı Hakk’ın cezalandırmasına karşı kendilerini koruyacak bir güç ve kuvvete sahipler midir? Hayır, nereden sahip olacaklar? O halde artık sahip oldukları fani güçlerinin, zenginliklerinin ve diğer imkânlarının sonsuz olmadığını ve kendilerini hesaba çekip cezalandıracak bir Allah’ın var olduğunu kabul etmeleri gerekmez mi?

Bunu gerçekleştirmek için ilâhî uyarılar şöyle devam ediyor: 

Enbiyâ Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Enbiyâ Suresi 44. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...