Enbiyâ Suresi 19. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Enbiyâ Suresi 19. ayeti ne anlatıyor? Enbiyâ Suresi 19. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Enbiyâ Suresi 19. Ayetinin Arapçası:
وَلَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ وَمَنْ عِنْدَهُ لَا يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِه۪ وَلَا يَسْتَحْسِرُونَۚ
Enbiyâ Suresi 19. Ayetinin Meali (Anlamı):
Göklerde ve yerde kim varsa hepsi Allah’a aittir. O’nun yakınında bulunan melekler ise, ne büyüklenip O’na ibâdetten yüz çevirirler, ne de yorulurlar.
Enbiyâ Suresi 19. Ayetinin Tefsiri:
Göklerde
ve yerde olan herkes, hem yaratma hem de mülkiyet itibariyle Allah’a ait
olduklarına göre, bunların Allah’a ortak koşulması nasıl mümkün olabilir? Hiç
yaratılmış olan, yaratana ortak olabilir mi? Müşriklerin Allah’ın kızları
olduklarını iddia ettikleri meleklere gelince, onlar Allah’ın sırf kendine
ibâdet etmeleri için yarattığı seçkin kullarıdır. Ne O’na ibâdet etmeye karşı
büyüklenirler, ne de O’na ibâdetten usanırlar. Gece gündüz hiç ara vermeksizin
ve yorulmaksızın Allah’ı tesbih ederler. Onların tesbihi, bizim nefes alıp
vermemiz gibidir. Nasıl ki yaptığımız işler bizim nefes alıp vermemize mâni
olmuyorsa, onların yaptıkları işler de onların tesbihlerine mâni olamaz.
Allah
dostlarının hali de meleklerin haline benzer. Allah’a olan şiddetli
muhabbetlerinden ve neticede mücâhedelerinin yerini ilâhî muhabbete
bırakmasından dolayı, sıradan insanlar için geçerli olan dinî sorumlulukların
zorluğu onlardan kalkmıştır. Çünkü artık onlar bu sorumlulukların değerini anlamış
ve onların ruhanî ve uhrevî hayatları için son derece faydalı ilâhî tecellîler
olduğu gerçeği güneş gibi ortaya çıkmıştır. Buradan şu anlaşılmaktadır ki;
ancak Allah Teâlâ’ya tam bir muhabbet ve O’nunla alakalı kâmil bir müşâhededen
sonra kulluğun tadı mümkün olur. Seyislik yapan kişi hükümdarla konuşmanın
lezzetine eremeyeceği gibi, hicap ehlinin ibâdeti de gevşeklik, sıkıntı ve
zorluktan uzak değildir. İlâhî keşf ehlinin hâli ise onların aksinedir. Çünkü
bu gibiler için ibâdet, kolayca yerine getirilme bakımından başkalarına
nispetle artık bir tabiat-i asliye haline gelmiştir. (Bursevî, Rûhu’l-Beyân,
V, 552)
Allah’a
kulluğun hazzını tatmada böylesine zirvelere tırmanan seçkin kulların yanında,
henüz tevhid gibi en temel inanç mes’elelerinde bocalayan, İslâm’ın öğrettiği
ve Allah’ın birliği esasına dayalı doğru inanç sistemini bir türlü
kabullenemeyen nasipsizler de vardır:
Enbiyâ Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Enbiyâ Suresi 19. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...