Elfazı Küfür Nedir?

VİDEOLAR

Elfazı Küfür ne demektir?

ELFAZ-I KÜFÜR NEDİR?

Müminin, küfre girmesine sebep olan sözlere elfaz-ı küfür denilmektedir. Büluğ çağına erişmiş olup sarhoş, uyku ve ikrah (zorlanma) durumunda bulunmayanların, bilerek ve isteyerek elfaz-ı küfrü söylemeleri halinde imandan çıkacakları kabul edilmektedir. Çaresi ise, tevbe ve tecdid-i iman yani imanın yenilenmesidir.

Küfür anlamı taşıyan sözleri şöylece özetleyebiliriz;

Şer’i şerife yani İslam şeriatına göre mübârek ve mukaddes sayılan değerlere küfretmek, sövmek, onları küçümsemek, eğlence konusu yapmak ve alaya almak. Yani; (hâşâ) Allah’a, peygamberlere, meleklere, ilâhi kitaplara, âhirete, dine, imana, ashab-ı kiram’a, ezan-ı muhammediye, şeâir-i İslâmiyye’ye sövmek, Allah Teâlâ’nın kendine has sıfatlarından herhangi birini inkar etmek, onu yaratıklara benzetmek, ilahi buyruklardan birini beğenmemek, reddetmek, peygamberlerin Allah elçisi olmadıklarını veya tebliğ görevlerini yapmadıkarını iddia etmek, mesela ibâdetleri Peygamberimizin öğrettiği şekilleriyle kabul etmemek, değiştirilmesini, reforme edilmesini söylemek.

KÜFRE GİRİLMESİNE SEBEP OLAN SÖZLER

Herhangi bir insanı ve görüşlerini Hz. Peygamberden ve öğrettiklerinden üstün görmek; “Peygamberi referans almayalım” demek, Kur’an-ı Kerim’in Allah kelamı olmadığını ileri sürmek, âyet-i kerimelerden birini veya bir kısmını reddetmek, mesela “Mekki âyetlere evet, Medenî âyetlere hayır” ya da “İslâm’a evet, şeriata hayır” veya “Kahrolsun şeriat” demek, Kur’an-ı Kerim hakkında “çöl kanunu” gibi küçümseyici ve alaya alıcı sözler sarfetmek, dini ilimleri, din alimlerini, dini hizmetleri ve bu konuda emek sarfeden kurum ve kuruluşları alenen tahkir edip küçümsemek, bir anlamda Allah yolundan insanları alıkoymaya (Saddün an sebilillah) yönelik sözler sarfetmek, kesin bir delil olmaksızın Müslümanı tekfir etmek, yani Müslümana "kâfir" demek, "gavur, gavur oğlu gavur" diye nitelemek, herhangi bir sahabiye, mezhep kaynaklı taassup sebebiyle "mürted" demek.

Bilindiği gibi tekfir, öyle hemencecik verilebilecek bir hüküm ve söylenebilecek söz değildir. Nitekim bir hadîs-i şerifte, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, “Kim ki Müslüman kardeşine ey kâfir derse, bu söz ikisinden birine döner” (Buhârî, Edep 73, Müslim, İman 111; Tirmizi, İman 16; Muvatta, Kelam 1; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 18, 44, 47, 60, 142) buyurmuştur.

Ayrıca yine hadis-i şeriflerde ashab’a, ölülere, dehre, horoza ve rüzgara sövmemek gerektiğine dair gerekçeli ciddi uyarılar bulunmaktadır. Bu noktalarda fevkalâde uyanık olmak gerekir.

"ASLA YAPMAM" DEMEK

Bir ibadet teklif edilince “asla yapmam” demekten, mü’minin ecdadına, ağzına, yüzüne, gözüne küfretmekten de sakınmak lazım gelir.

Ülkemizin değişik yörelerinde elfaz-ı küfür konusunda son derece kaygı verici ve tehlikeli bir umursamazlığın bulunduğu, namazında niyazında olan bazı insanların bile kasıtlı-kasıtsız yukarıda sayılan söz ve küfürlerden bazılarını ve benzeri cümleleri rastgele/umarsızca kullandıkları görülmektedir. Başta tekfir ve tel’in olmak üzere bu konularda ciddi bir ağız disiplinine, dil hakimiyetine, eğitim ve öğretime ihtiyaç bulunduğu açıktır.

Söz buraya gelmişken bir başka noktaya daha dikkat çekmekte fayda bulunmaktadır, diye düşünüyorum.

Âyetü’l-Kürsi” diye bilinen ve namazlardan sonra tesbihden önce okunan Bakara suresi’nin 255. âyeti, Allahu lâ ilahe illellahuve’l-hayyul-kayyûm diye başlamaktadır. Bazı yörelerimizde halkımızdan çoğu kimse bu âyet-i kerimeyi ‘Allahu Lâ’ diye kısaltıp konuşmaktadır. Bu kısaltmanın manası ise “Allah yok” demektir. Gerçi bunu söyleyenlerin Allah’ı inkar gâye ve niyeti söz konusu değildir ama, herhangi bir Müslümana, - dil alışkanlığı ya da gaflet eseri de olsa- bu hatalı söylem asla yakışmaz. Bu âyet-i kerimeden söz edileceği zaman ya Allahu lâ ilahe illellahuve’l-hayyul-kayyûm veya Âyetü’l-Kürsi (ya da halkımızın söyleyişi ile “Âyete’l-kürsi”) denilmelidir.

KELİME-İ TEVHİDİN YANLIŞ SÖYLENMESİ

Ayrıca, az da olsa kelime-i tevhid’in ilk cümlesinin “La ilahe” diye “İlah yoktur” anlamında kısaltılıp söylendiği de olmaktadır. Böyle bir hatalı söylemden uzak kalmak için de “La ilahe illellah” diye cümleyi tam olarak söylemek gerekmektedir.

Böylece kasıtsız da olsa sakıncalı bir söylemden dilimizi korumuş olduğumuz gibi yeni yetişenlerin bu türlü yanlışları bellemeleri önlenmiş ve hatalı söylemlere düşmeleri engellenmiş olur.

Kaynak: Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan, Altınoluk Dergisi, Sayı: 395