"efendi! O Vav Her Zaman Yazılmaz"

Osmanlı Tarihi

Osmanlı döneminin en meşhur hattatlarından olan Hafız Osman'ın, bir kayıkçıyla yaşadığı ibretlik hikayesi.

17. yüzyıldaki zengin Osmanlı zemininin nîmetleriyle yetişen Hattat Hâfız Osman, aklâm-ı sittede âdeta yeni bir devir açmıştır.

Şu hâdise, onun hüsn-i hattaki nüfûzunu ne güzel ifâde eder:

Hâfız Osman, Beşiktaş’tan Üsküdar’a geçmek için bir yolcu kayığına binmişti. Sâhile yaklaşıldığında kayıkçı, ücretleri toplamaya başladı. Hâfız Osman, o an üzerinde hiç parası olmadığını fark etti. Mahcûbiyet içerisinde kayıkçıya:

“–Efendi! Yeni fark ettim; nasıl olmuşsa yanıma para almamışım! Sana para yerine bir «vav» yazıversem olmaz mı?” dedi.

Hâfız Osman’ı tanımayan kayıkçının canı sıkıldı:

“–A mübârek! Mâdem paran yoktu, niye kayığa bindin? Bir «vav» harfinden ne çıkar? Ne yapayım ben «vav»ı?” dedi.

Hâfız Osman da:

“–Satarsın! Başka türlü ücretini şu an vermem mümkün değil!” dedi.

Bunun üzerine kayıkçı, yapılan teklifi çaresiz bir şekilde kabul etti. Hâfız Osman da, oracıkta bir «vav» yazıp kendisine verdi.

Günün birinde yolu Bedesten’e uğrayan kayıkçı, gördü ki bir kısım hat yazıları satılmaktadır. Hemen cebindeki Hâfız Osman’ın “vav”ını hatırladı. Çıkarıp orada tellâllık yapan adama gösterdi. Adamın:

“Hâfız Osman vav’ı!” diye haykırmasıyla bir anda etrafı kalabalıklaştı ve bu harf, kayıkçının hiç ummadığı yüklü bir fiyata satıldı. Hâl­bu­ki kocaman hat istifleri bile bu kadar etmezdi.

Daha sonra bir gün Hâfız Osman, yine Üsküdar’a geçerken bu şahsın kayığına binmişti. Onu karşısında gören kayıkçı, daha Hâfız Osman parasını uzatmadan:

“–Hoca Efendi! Sen para yerine bana yine bir vav yazıver!” dedi.

Hâfız Osman da tebessümle:

“–Efendi! O vav her zaman yazılmaz. Sen paranı buyur!” dedi ve ücretini takdîm etti.