Ebû Eyyûb El-ensârî'nin Kabri Nasıl Bulundu?

Osmanlı Tarihi

İstanbul’un fethinden sonra Fâtih Sultan Mehmed Han hocası Akşemseddîn Hazretleri’ne mürâcaat ederek Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin kabrinin bulunması için çalışma başlattı ve yapılan çalışma sonucu Eyüp'te kabri bulundu.

Fâtih Sultan Mehmed Han, İstanbul’un fethinden sonra, daha evvel feth-i mübîn için gelip orada şehîd düşmüş bulunan ashâb-ı güzînin kabirlerini tespit ettirmeye başladı.

Bunlardan Hazret-i Peygamber -sal­lâl­lâ­hu aleyhi ve sellem-’in mihmandarlığını yapan Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin kabrini hâssaten tespit ettirmek istiyordu. Ancak düşman tecâvüzlerine karşı muhâfaza maksadı ile gizlenmiş olan bu mübârek kabr-i şerîf, bulunamadı. Bunun üzerine Fâtih, Akşemseddîn Hazretleri’ne mürâcaat ederek:

“–Efendi Hazretleri! Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin kabrini nasıl bulabiliriz?” diye sordu.

FATİH HAYRET ETTİ

Hazret-i Pîr, birkaç dakika murâkabeye vardıktan sonra o mübârek ve şanlı sahâbînin kabrinin yerini gösterdi. Oraya işâret olması için bir sopa dikildi. Fakat Fâtih, hocasına îtimatsızlığından değil, ancak gönlünün tamamen mutmain olması için, geceleyin sopanın yerini değiştirdi. Ertesi gün belirlenen yeri kazmak üzere gelindiğinde Akşemseddîn Hazretleri, tekrar murâkabeye vardı ve talebesi Fâtih’in hayret nazarları arasında:

“–Sul­tâ­nım! İşâretimizin yeri değişmiş!..” deyip sopayı eski yerine getirdi.

Artık Sul­tân’ın gönlünde hiçbir şüphe kırıntısı dahî kalmadı ve gösterilen yer kazılmaya başlandı. Biraz sonra Ebû Eyyûb’a âit bir mezar taşı çıktı; Akşemseddîn Hazretleri’nin kerâmeti tahakkuk etti.

Sultan Fâtih’in emri üzerine kabir, tamamen ortaya çıkarılarak üzerine bir türbe, yanına da bir câmi ve medrese inşâ edildi.

Kaynak: Abide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle OSMANLI, Osman Nuri Topbaş, Erkam Yayınları, 2013