Ebu Cehil Nasıl Öldü?

Sahabiler

Ebu Cehil nasıl ölmüştür? Bedir Savaşı’nda Ebu Cehil’i öldüren Ensar’dan iki kahraman sahabi.

Abdurrahman b. Avf radıyallahu anh anlatıyor:

Bedir Savaşı’nda saflar arasında dururken, sağıma soluma baktım. Bir de ne göreyim. Ensar’dan iki gencin arasındaymışım.

Hep böyle iki güçlü insanın arasında olmayı içimden geçirmiştim.

Gençlerden biri bana gözü ile işaret ederek:

“Amcacığım, Ebû Cehil’i tanıyor musun?” diye sordu.

“Evet, ne yapacaksın?” dedim.

“Rasûlullah’a sövdüğünü işittim. Kudret ve iradesiyle yaşadığım Allah’a yemin olsun ki onu görür görmez haklayacağım veya bu uğurda öleceğim” dedi.

Hayretler içinde kaldım. Diğer genç de gözüyle işaret ederek, ayni şeyleri söyledi. Çok geçmeden Ebû Cehil’i müşrikler arasında dolaşırken gördüm. Gençlere:

“Bakın! Şu, sorduğunuz adam.” dedim.

Kılıçları çekip hücum ederek işini bitirdiler. Sonra dönüp hadiseyi Rasûlullah’a sallallahu aleyhi ve sellem haber verdiler.

Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:

“Hanginiz öldürdünüz” diye sordu. Gençlerden her biri:

“Ben.” diye cevap verdi. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Kılıçlarınızı sildiniz mi?” buyurdu.

“Hayır.” dediler. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kılıçlara bakınca:

“İkiniz beraber öldürmüşsünüz” buyurdu. Ebû Cehil’in malını, Muâz bin Amr ile Muâz bin Afra radıyallahu anh arasında paylaştırdı.

İbn-i Abbas ve Abdullah b. Ebûbekir radıyallahu anh anlatıyor:

Benî Seleme’den Muâz b. Amr b. Cemuh’dan radıyallahu anh şunları işittik:

Halktan Ebû Cehil’in çok güçlü olduğunu işittim. Kimse Ebû Cehil’e bir şey yapamaz, diyorlardı. Bunu duyar duymaz harekete geçip onu aramaya başladım. Buldum. İlk fırsatta, bir kılıç darbesiyle bir bacağını ikiye biçtim. Ayağı bir tarafa fırladı. Düşen ayak, taşın üzerine fırlayan hurma çekirdeğine benziyordu. Bu sırada Ebû Cehil’in oğlu İkrime de benim omuzuma bir kılıç darbesi indirdi. Bir kolum sadece azıcık bir deri parçasıyla omuzuma bağlıydı. Bu vaziyette savaşmak beni çok yordu. Buna rağmen bütün gün savaştım. Kolum da yanımda sarkıyordu. Dayanılmaz şekilde eziyet vermeye başlayınca, eğilerek, ayağımla sarkan kolun üzerine bastım, çekip kopardım. (M. Yusuf Kandehlevî, Hadislerle Hazret-i Peygamber ve Ashâbının Yaşadığı Müslümanlık, c. 2)

Kaynak: Sâdık Dânâ, İslam Kahramanları 1, Erkam Yayınları