Ebedi Ne Demek?

NE NEDİR?

Ebedi: Sonsuz, dâimî anlamlarına gelir. Ebed sonsuzluk, dâimîlik anlamlarına gelir.

EBEDİ KELİMESİNE ÖRNEK

Hak katında insan; bedenî şekli, dış görünüşü ve dünyevî imkânlarıyla değil; kalbî olgunluğu, mânâ derinliği, rûhânî vasıf ve kâbiliyetleriyle bir kıymet ifâde eder. Bunun içindir ki Kur’ân-ı Kerîm, mü’minin tefekkürünü îmânî bir duygu derinliğiyle takviye ederek, onu madde ve nefsâniyetin dar hudutlarına hapsolmaktan kurtarır; rûhâniyet iklîminin ebedî ve sınırsız ufuklarına kavuşturur. Kâinattaki ilâhî vitrinleri ibret nazarıyla seyredebilen bir mü’minin tefekkürü, rûhânî bir vasıf kazanır. Kalbî tahassüsle zirveleşen böylesine derin ve ihâtalı bir tefekkür de, en güzel îman anahtarıdır.

*****

Bununla birlikte, ömür sermâyesinin büyük bir ehemmiyeti vardır. Çünkü o, ebedî hayâtı kazanmanın yegâne sermâyesidir. Bu idrâke eren bir mü’min, âyet-i kerîmede buyrulduğu üzere; “emrolunduğu gibi dosdoğru” olmadığı takdirde, âkıbetin çok hazin bir pişmanlık olacağını bilir. Bu pişmanlığa dûçâr olmamak için de Cenâb-ı Hakk’ın bilhassa şu îkâzını her an göz önünde bulundurmaktan gâfil kalmaz:

“Herhangi birinize ölüm gelip de: «Ey Rabbim, beni yakın bir müddete kadar geciktirsen de sadaka versem ve sâlihlerden olsam» demesinden evvel, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden infâk edin! Allah, eceli geldiğinde hiç kimseyi asla tehir etmez. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (el-Münâfikûn, 10-11)

*****

Kişi Allâh’ın nîmetlerini, ihsanlarını, emir ve nehiylerini, isimlerini ve sıfatlarını tefekkür edince, kalbinde muhabbet ve mârifet filizleri yeşerir ve mânen seviye kazanmaya başlar. Âhireti, onun şerefini, ebedî oluşunu, dünyanın bir imtihan âlemi olduğunu ve fânîliğini düşününce, âhirete rağbeti artar ve dünyaya gereği kadar değer vermeye başlar.