Dine Uygun Olan Her Güzel İş Sadakadır

İbadet Hayatımız

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Allah rızâsı gözetilerek yapılan her türlü hayrın, yardımın ve iyiliğin sadaka yerine geçtiğini müjdeliyor.

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir başka hadîs-i şerîflerinde, sadece maldan verilenin değil, Allah rızâsı gözetilerek yapılan her türlü hayrın, yardımın ve iyiliğin sadaka muhtevasına girdiğini şöyle beyan etmişlerdir:

“Dine uygun olan her güzel iş, sadakadır.” (Buhârî, Edeb, 33; Müslim, Zekât, 53)

Hamd olsun, takvâ mevsimi olan Ramazân-ı Şerîf’e yaklaşıyoruz. Bu takvâ mevsimine de hazırlıklı girmemiz lâzım. Peki, nasıl hazırlanacağız, gönül âlemimizi nasıl tekâmül ettireceğiz? Rabbimiz’in rızâsını tahsil maksadıyla neler yapacağız?

Evvelâ ibadetlerimize daha bir hassâsiyet göstereceğiz. İbadetlerimizin Hak katındaki makbûliyetinin de muâmelatımızda kendini göstereceğini unutmayacağız. Hayır-hasenat için koşturmaktan yorulmayacağız.

Çünkü Rabbimiz, bir mü’minin hayatının her ânının iyilik ve güzel ahlâk ile tezyîn olmasını arzu ediyor ve;

(Bir hayırlı işi bitirip) boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul ve yalnız Rabbine yönel.” (el-İnşirah, 7-8) buyuruyor.

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de, bir mü’minin faydasız işlerle vaktini ziyan etmesini istemez ve bilhassa boş zamanların içtimâî kulluk vazifeleriyle değerlendirilmesi için, sık sık teşvik mâhiyetinde:

“–Bugün bir yetim başı okşadınız mı?

–Bugün bir aç doyurdunuz mu?

–Bugün bir hasta ziyaretinde bulundunuz mu?

–Bugün bir cenâze teşyiinde bulundunuz mu?” diye sorardı. (Bkz. Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe, 12)

Böylece mü’minin, hayatının hiçbir ânında rehâvete kapılıp boş işlerle vakit kaybetmesini istemezdi. Dâimâ istikâmet üzere yaşamasını ve hayırda yarışmasını arzu ederdi. Zira âyet-i kerîmede felâha/kurtuluşa eren mü’minler için;

“Onlar (o felâha kavuşan mü’minler) ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler.” (el-Mü’minûn, 3) buyruluyor.

Âlemlere Rahmet Efendimiz de pek çok hadîs-i şerîfinde mü’minlere hayır ve iyilik kapılarını bildiriyor. Meselâ şöyle buyuruyor:

“–İki kişi arasında adâletle hükmetmen sadakadır.

–Bineğine binmek isteyene yardım ederek bindirmen yahut yükünü bineğine yüklemen sadakadır.

–Güzel söz sadakadır.

–Namaz için mescide giderken attığın her adım bir sadakadır.

–Gelip geçenlere eziyet veren şeyleri yoldan gidermen de sadakadır.” (Buhârî, Sulh 11, Cihâd 72, 128; Müslim, Zekât, 56)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Şebnem Dergisi, Yıl: 2022 Ay: Mart Sayı: 205