Diğer Dinleri Öğrenmenin İslam Açısından Önemi

İslam Tarihi

Günümüzde, çeşitli sebeplerle herkes için inandığı dinin dışındaki diğer dinleri öğrenmek, kaçınılmaz bir vazife haline gelmiştir. Çünkü onun genel kültürü içinde, diğer dinleri (öncelikle de bir müslüman için Yahudilik ve Hıristiyanlığı) bilmeye de ihtiyacı vardır.

Günümüzde insanlar ve toplumlar; bir yandan birbiriyle yakın ticarî, iktisadî, siyasî, kültürel, askerî, dinî münasebetler içindedirler. Öte yandan basın-yayın, seyahat, sportif faaliyetler vb. vasıtalarla insanların birbirleri hakkında bilgi edin­me imkanları artmıştır. Bu münasebetlerin sağlıklı bir şekilde yürümesi, dinî inançların bilinmesi ve ona göre davranılmasına bağlıdır.

Bütün bunlar sonucunda diğer inançlar ve hatta geçmişteki insanların inançları da merak konusu olmaktadır. Bunun yanında dinler arası rekabet, misyonerlik faaliyetleri, insanları hem kendi dinlerini, hem de diğer dinleri daha iyi öğrenmeye teşvik etmiştir. Şurası bir gerçektir ki, bir dini savunmak, diğer dinleri iyi bilmeye bağlıdır. Aksi tak­dirde doğru bir din tasavvuruna ulaşmak mümkün değildir.

Hindistanlı muasır alimlerden Ebu’l-Hasan en-Nedvî, karşılaştırmalı dinler tarihinin önemini şöyle belirtmektedir: "Mu­kayeseli çalışmaya olan ihtiyaç büyüktür. Çünkü müslüman, mukayese yapmadıkça, İslâm'ın ve bu ebedî ve kamil din kanalıyla Allah'ın kendisine verdiği nimetin değerini bilemez. Müslüman, İslâm'ın ibadet ve inanç esaslarını diğer dindekilerle mukayese etmedikçe, İslâm'a olan şükür ve övgüyü hakkıyla takdir edemez."

 Nedvî, ayrıca Hz. Ömer'in "İslâm'ın içinde büyüyüp de Cahiliye Dönemi'ni bilmeyen bir kimse, İslâm'ı merhale merhale bozabilir." dediğini de haber verir.

Osmanlı padişahlarından Kanunî Sultan Süleyman’ın, Süleymaniye Camiî Vakfiyesi'nde, Süleymaniye Camii imamında aranacak vasıflar arasına, "İslâm'ın yüce gerçeğini or­taya koyabilmesi için mukayeseli bir şekilde dinler tarihini bilecektir." şartını da koyduğu belirtilmektedir. Bu durum, dört asır önce bile diğer dinleri tanımanın önemini gösteren bir delildir. Bunun için dinleri mukayeseli olarak bilmek, büyük bir ehemmiyet arzetmektedir.

Nitekim bunun önemini kavramış olan geçmiş ulema, dinleri tanıma konusunda gayret göstermişlerdir. Çünkü onlar bu konuda Kur'an-ı Kerim'i örnek almışlardır. Kur'an-ı Kerim'de diğer dinler ve özellikle de ehl-i kitap hakkında bilgi verilmektedir.[1]

[1] Günay Tümer-Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 1993, s. 15-17.

Kaynak: Dr. Erdoğan Baş, Salih İnciAna Hatlarıyla Yahudilik  Hıristiyanlık ve İslâm, Erkam Yayınları