Dağlar Selam Duruyor

Sahabiler

Peygamber Efendimiz’in karşılaştığı bütün dağlar, taşlar ve ağaçlar (O’na) selam dururdu.

Hz. Ali (r.a.) şöyle anlatır:

“Resûlullah ile birlikte Mekke’de idim. Berâberce Mekke’nin bâzı yerlerine gittik. Dağların ve ağaçların arasından geçiyorduk. Peygamber Efendimiz’in karşılaştığı bütün dağlar ve ağaçlar:

«–es-Selâmü aleyke yâ Rasûlallah!» diyordu.” (Tirmizî, Menâkıb, 6/3626)

Resûlullah:

“Ben Mekke’de bir taş bilirim ki Peygamber olarak gönderilmeden evvel bana selâm verirdi. Onun yerini şimdi de biliyorum” buyurmuşlardır. (Müslim, Fedâil, 2)

Allah Resûlü’nün Peygamber oluşunu, insanların ve cinlerin âsîleri hâriç, yer ve göklerdeki bütün mahlûkât bilir. (Ahmed, III, 310)

Tâhiru’l-Mevlevî şöyle der:

“Hz. Ebûbekir’in evi hicrî 623 tarihinde, Yemen Meliki Nureddin bin Ömer bin Ali el-Mesʻûdî tarafından mescide çevrilmiştir ve hâlen Mekke’de kuyumcular çarşısında (bugün Hilton otelinin bulunduğu yerde) mâmur olup ziyâret edilmektedir. Bu evin sırasında Hacer-i Mütekellim, karşısında da Hacer-i Mütteke’ nâmıyla iki taş vardır ki birincisinin Resûlullah (s.a.v) Efendimiz’e selâm verdiği, ikincisine de Efendimiz (s.a.v)’in dayandığı rivâyet edilir.”[1]

[1] Tâhiru’l-Mevlevî, Müslümanlığın Medeniyete Hizmetleri, sad. Abdullah Sert, İstanbul: Bahar Yayınları, 1974, II, 132.

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Hz. Ali’den 111 Hayat Ölçüsü, Erkam Yayınları