Cenaze Teşyîi ve Hasta Ziyaretinin Ecri

Sorularla İslam

Âciz yaratılan insanoğlu, belâ ve musîbetler karşısında desteğe ve tesellîye muhtaçtır. Dolayısıyla cenâze teşyîi ve tâziye gibi hususlar çok mühim birer insânî vazifedir. Bunları ihmâl etmek büyük bir eksiklik ve vebaldir.

Bugün bir kardeşimize çok gördüğümüz ufak bir ziyâret ve tesellîye yarın kendimiz muhtaç olabiliriz. Fakat zamanında güzel tohumlar ekmezsek muhtaç olduğumuz bir zamanda çevremizde tutunacak dal bulamayız.

PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN SABAHLADIĞI YER

Câbir’den -radıyallâhu anh- rivâyet edildiğine göre Resûlullah’a -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“–Nasıl sabahladınız?” diye sorulmuştu.

Allah’ın Resûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

“–Bir cenâzede bulunmayan ve hasta ziyâretine gitmeyen kimselerden daha hayırlı olarak sabahladım.” (Buhârî, el-Edebü’l-Müfred, no: 1133; bkz. İbn-i Mâce, Edeb, 18)

Bu ifâdeleriyle Peygamber Efendimiz; “Samîmiyetle ve Hak rızâsı için cenâze teşyîinde bulunan ve hasta ziyâretini îfâ eden kişilerin elde edeceği sevap ve ecirler hâriç tutulursa, dolu dolu ve hayırlı bir gece geçirdiğini” beyân etmiş olmaktadır. Dolayısıyla da cenâze teşyîi ve hasta ziyâretinin yüksek fazîletine işâret etmektedir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2, Erkam Yayınları

HER MÜ’MİNİN SON VAZİFESİ

https://www.islamveihsan.com/her-muminin-son-vazifesi.html