Cenâb-ı Hakk’ı “Allah, Allah!” Diye Zikreden Adamın Hikâyesi

Hikâyeler

Cenâb-ı Hakk’ı 'Allah, Allah!' diye zikreden kişinin, karşılık olarak 'Lebbeyk!' sesini duymaması üzerine gördüğü rüyanın hikmeti.

Mevlânâ Hazretleri Mesnevî’sinde şöyle bir hikâye nakleder:

CENÂB-I HAKK’I “ALLAH, ALLAH!” DİYE ZİKREDEN ADAMIN HİKÂYESİ

“Birisi, bir gece Cenâb-ı Hakk’ı zikrederek dilini, dudağını mânen tatlılaştırmak için; «Allah, Allah!» diyordu.

Şeytan ona dedi ki:

«–Senin “Allah, Allah!” deyişine karşılık; “Lebbeyk!” (=Buyur kulum, ne istiyorsun?) sesi nerede? Ey bu sözü çok söyleyen kişi! Ne vakte kadar böyle söylemeye devam edeceksin? Cenâb-ı Hak’tan sana bir cevap gelmiyor, sen bu utanmaz-sıkılmaz yüzünle daha ne zamana kadar “Allah” deyip duracaksın?»

Bunun üzerine adamın neşesi kaçtı, şevki kırıldı. Zikri bırakıp başını yastığa koydu ve uyudu. Rüyasında yemyeşil, çayırlık çimenlik bir yerde Hazret-i Hızır’ı gördü. Hızır -aleyhisselâm- o şaşkına dedi ki:

«–Ne diye zikirden geri kaldın? Allâh’ın ismini anmaktan ne diye pişman oldun?»

Adam;

«–Ettiğim zikir karşılığında bana bir «Lebbeyk» (=Buyur kulum!) diye cevap gelmiyor. Allâh’ın kapısından kovulacağım diye korkuyorum.» dedi.

Hızır -aleyhisselâm- dedi ki:

«–Senin «Allah» deyişin, O’nun “Buyur!” deyişidir. Senin o yalvarışın, yanıp yakılman da, O’nun habercisidir. Çünkü zikretme arzusunu sana O vermiştir.

Senin; “İşim çok, zamanım yok, çok da yorgunum!” demen, hilelere başvurman, “Allâh’ı gereği gibi zikredemiyorum.” diye düşünmen, bahâne aramandır.

Senin korkun, aşkın, ilâhî lûtfun kemendidir. Senin her “Yâ Rabbi!” deyişinin altında “Lebbeyk” (=Buyur) deyişler vardır.

Hak bilgisinden haberi olmayan kişinin canı, bu duâdan uzaktır. Çünkü onun, “Yâ Rabbi!” demesine izin yoktur; ona zikir zevki verilmemiştir. Bir zarara, bir sıkıntıya uğradığı vakit, inleyip de Allâh’a yalvarmaması için, onun ağzına da, gönlüne de mânevî kilitler vurulmuştur.»”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Rahmet Toplumu Hayırlı Gençlik 2, Erkam Yayınları