Birbirini Sevenlerin Özelliği

Cemiyet Hayatımız

Kar­deş­lik olan yer­de şef­kat ve mer­ha­met var­dır. Bir kul, ken­di şah­sı için ar­zu­la­dı­ğı şey­le­ri mü’min kar­deş­le­ri için de ar­zu­la­maz­sa, îmâ­nı ke­mâ­le er­miş sa­yıl­maz.

Allah Te­âlâ şöy­le bu­yu­rur: “Mü’min­ler an­cak kar­deş­tir­ler. Onun için (her­han­gi bir an­laş­maz­lık­ta) kar­deş­le­ri­ni­zin ara­sı­nı dü­zel­ti­niz ve Allah’tan kor­ku­nuz ki, rah­me­te nâ­il ola­sı­nız.” (el-Hu­cu­rât, 10)

Fahr-i Kâ­inât Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de ha­dîs-i şe­rîf­le­rin­de şöy­le bu­yur­muş­tur:

“Îmân et­me­dik­çe cen­ne­te gi­re­mez­si­niz. Bir­bi­ri­ni­zi sev­me­dik­çe de tam îmân et­miş ol­maz­sı­nız. Si­ze bir şey söy­le­ye­yim ki onu yap­tı­ğı­nız tak­dir­de bir­bi­ri­ni­zi se­ver­si­niz: Ara­nız­da se­lâ­mı ya­yı­nız.” (Müs­lim, Îmân, 93)

ALLAH İÇİN SEVENLER

“Ye­di sı­nıf in­san var­dır ki Allah Te­âlâ Haz­ret­le­ri on­la­rı hiç­bir göl­ge­nin bu­lun­ma­dı­ğı bir gün­de, ken­di (Arş’ının) göl­ge­siy­le göl­ge­len­di­rir… (Bu sı­nıf­lar­dan bi­ri de) bir­bir­le­ri­ni Al­lâh için se­ven, bir ara­ya ge­liş­le­ri ve ay­rı­lış­la­rı bu mu­hab­bet­le ger­çek­le­şen iki ki­şi­dir…” (Bu­hâ­rî, Ezân, 36)

Bir kud­sî ha­dîs­te de Allah Te­âlâ şöy­le bu­yu­rur:

“Benim rızâm için birbirini sevenlere, Ben’im için birbirlerine ikramda bulunanlara, Ben’im için birbirlerine samîmiyetle îti­mâd edip dost olan­la­ra, ak­ra­bâ ve dost­la­rıy­la ir­ti­bâ­tı­nı kes­me­yen­le­re ve Ben’im için ziyaret­le­şen­le­re Ben’im de mu­hab­be­tim ta­hak­kuk et­miş­tir.” (Ah­med, V, 229)

Yi­ne Al­lâh için kar­deş ol­ma ve bir­bi­ri­ni sev­me hu­sû­sun­da Ra­sû­lullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöy­le bir hâ­di­se nak­le­der:

“Bir kimse başka bir köyde yaşayan, Allâh için sevdiği din kardeşini ziyaret etmek için yola çıktı. Allah Teâlâ, adamı gözetlemek için onun yolu üzerinde bir meleği vazifelendirdi. O kişi meleğin yanına gelince, melek:

«–Nereye gidiyorsun?» dedi. O zât:

«–Şu köyde bir din kardeşim var, onu görmeye gidiyorum.» cevabını verdi. Melek:

«–O kardeşinden elde etmek istediğin bir menfaatin mi var?» diye sordu. O zât ise:

«–Yok hayır, ben onu sırf Allah rızâsı için severim, onun için ziyaretine gidiyorum.» karşılığını verdi.

Bunun üzerine melek:

«–Ben, Allah Teâlâ’nın sana gönderdiği elçiyim. Sen onu nasıl seviyorsan Allah da seni öylece seviyor.» dedi.” (Müslim, Birr, 38; Ahmed, II, 292)

Hiz­met eh­li­nin bir­bi­ri­ni sev­me­si, kalplerinde ülfet meydana getireceğinden, hu­zur­lu, fe­yiz­li ve be­re­ket­li bir ze­min oluş­tu­rur ve güç­le­ri­ne güç ka­tar. Ha­kî­ka­ten mu­hab­bet­li bir da­ya­nış­ma ile aşı­la­ma­ya­cak zor­luk yok­tur. Yü­ce Allah, bir­bir­le­ri­ne mu­hab­bet­le ke­net­le­nip, omuz omu­za saf tu­ta­rak bir­lik­te mü­câ­de­le eden­le­ri âyet-i ke­rî­me­de şöy­le medhe­der:

“Mu­hak­kak ki Allah, ken­di yo­lun­da san­ki kur­şun­la bir­bi­ri­ne per­çin­len­miş du­var­lar gi­bi saf bağ­la­yıp omuz omu­za sa­va­şan­la­rı se­ver.” (es-Saff, 4)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları