"Bir İnsanı Öldüren Bütün İnsanları Öldürmüş Gibidir" Ayeti

EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ

Maide suresi 32. ayet ne anlatıyor? Ayet insanı çok ciddi bir şekilde hangi konuda uyarıyor? Bir insanı ödürmenin cezası, günahı...

“...Bir cana kıymanın veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmanın cezası olmaksızın kim bir kimseyi öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir canı kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.” Şüphesiz peygamberlerimiz onlara apaçık deliller, mûcizeler getirdiler. Ne var ki, bütün bunlardan sonra onların pek çoğu hâlâ yeryüzünde taşkınlık yapıp durmaktadırlar." - Maide suresi 32. ayet

Ebû Hüreyre  radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona hiyânet etmez, yalan söylemez ve yardımı terketmez. Her müslümanın, diğer müslümana ırzı, malı ve kanı haramdır. Takvâ buradadır. Bir kimseye şer olarak müslüman kardeşini hor ve hakir görmesi yeter.”  Tirmizî, Birr 18

"BİR İNSANI ÖLDÜREN BÜTÜN İNSANLIĞI ÖLDÜRMÜŞ GİBİDİR" AYETİNİN TEFSİRİ

Rivayete göre Medine yahudileri Peygamber Efendimiz’i ve sahâbeden bazıla­rını öldürmek için tuzak kurmaya çalışıyorlardı. Bu sebeple yüce Allah onlara adam öldür­menin ne kadar büyük bir cinayet olduğunu göstermek için Hz. Âdem’in iki oğlu­nun kıssasını anlattıktan sonra onların kutsal kitaplarında da haksız yere bir insa­nı öldürmenin bütün insanlığı öldürmek; bir canı kurtarmanın da bütün insanlığı kurtarmak gibi olduğunun yazılı bulunduğuna dikkat çekmiştir.

Cenâb-ı Hak, gönderdiği bütün dinlerde insan ha­yatının mukaddes ve değerli olduğunu haber vermiş; bu sebeple haksız yere bir kişiyi öldürmeyi yeryüzündeki bütün insanları öldürmek kadar büyük bir cinâyet olarak kabul etmiş, bir canı korumayı da bütün insanlığı ko­rumak kadar üstün bir fazilet saymıştır. Burada bütün insanlar tek can gibi telakki edilmiş ve bir insanın bütün insanlığı temsil ettiği gerçeği dile getirilmiştir. Nitekim şu âyet-i kerîme, Allah’ın sonsuz kudretine işaretin yanı sıra, bir açıdan da bu gerçeğe temas etmektedir: “Sizin yaratılmanız da, tekrar diriltilmeniz de tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir. Gerçekten Allah, her şeyi hakkiyle işiten, her şeyi hakkiyle görendir.” (Lokmân 31/28)

Bir insanı haksız yere öldürmenin büyük bir insanlık suçu olduğu ortadadır. Çünkü böyle bir cinâyet büyük bir fitneye sebep olur; top­lumda öldürme olaylarının yayılmasına, insanların birbirine düşmesine ve içtimaî nizamın bozulmasına yol açar. Ayrıca haksız olarak bir başkasının canına kıyan kimse, yalnızca o kişiye haksızlık yapmakla kalmaz, aynı zamanda insan hayatının kutsallığına inanmadığını ve başkalarına karşı hiçbir merhamet duygusu taşımadığını da göstermiş olur. Halbuki insan hayatının emniyet altına alınabilmesi için insanların birbirine saygı göstermeleri, hayatın kutsal olduğuna inanıp muhafazasına ciddiyetle çalışmaları ve katilleri ilâhî emirlere uygun olarak cezalandırmaları gerekir. Bu sebeple İslâm, haksız yere insan öldürmeyi ön­lemek, toplumun can güvenliğini sağlamak, onları huzurlu ve mutlu bir hayata kavuşturmak için bu suçu işleyenlere dünyada kısas cezasını emretmiş (Bakara 2/178-179), âhirette ise katilin Allah’ın gazabı, laneti ve cehennem azabıyla cezalandırılacağını (Nisâ 4/93) haber vermiştir.

Kaynak: kuranvemeali.com