Bir Başa Bir Göz Yeter

Osmanlı Tarihi

Osmanlı’nın beylik döneminde Hereke Kalesi’nin kuşatılması sırasında yaşanan müthiş bir kahramanlık hikayesi.

Osmanlı Beyliği’nde, aşiretten devlete adımların atıldığı ilk yıllarda, İzmit’in fethine yürüdüğü sırada, Hereke Kalesi, Osman Gâzi’nin emriyle kuşatılmıştı.

HEREKE KALESİ KUŞATMASI

Bizanslılar kaleyi savunuyorlar, gaziler ise kumandanları Kara Ali’nin arkasında, sancağı bir an evvel kale burcuna çekmek için vuruşuyorlardı. Kaleden ok yağmuru yağıyordu. Bizanslılar, “Hurra!.. Hurra!.. ” diye naralar atarken, gazilerin “Allah!.. Allah!.. ” nidaları ve tekbirler onların baykuş seslerini bastırıyordu.

“BEYİM GÖZÜNE OK SAPLANDI”

Taarruzun kızıştığı bir sırada, kaleden atılan oklardan biri, Kara Ali Beğ’in sağ gözüne saplandı. Sanki ok onun gözüne saplanmamıştı. Askerine emirler veriyor, sesleniyordu.

“Allah aşkına! .. Din içün… Devlet içün vurun şahbazlarım!.. Koman gazilerim!..Yürüyün aslanlarım!..”

O sırada akıncılardan birisi: “Beyim gözünüze ok saplandı” dedi.

O bir taraftan oku çekip çıkarırken, akıncıya: “Bre yiğidim, ne telaş edersin? Bir başa bir göz yeter, iki göz olup arkaya bakmaktan ise tek göz olup ileri atılmak daha evlâdır…”

Ve dört saat sonra Türk bayrağı, Hereke Kalesi’nde dalgalanmıştı.

Kaynak: Sadık Dana, İslam Kahramanları 2, Erkam Yayınları