Bela ve Musibetlere Karşı Kalkan Olan Haslet

Cemiyet Hayatımız

Sabır insanın derûnundaki kıymetli bir hazinedir. Belâ ve musîbetler karşısında en sağlam kalkandır. Allâh Teâlâ’nın râzı olduğu ve büyük mükâfatlar va’dettiği ulvî bir haslettir.

Muhammed İkbâl’e âit şu temsîlî sözler de, zorluklara sabır ve tahammül göstermenin fazîletini ifâde etmektedir:

“Bir ceylan, diğer bir ceylana dert yanıyordu:

«–Bundan sonra Kâbe’de, Harem’de yaşayacağım. Orada yatar-kalkar, orada otlarım. Zîrâ ovalarda avcılar pusu kurmuşlar, gece gündüz biz âhûların izinde dolaşıyorlar. Artık avcı derdinden selâmete ermek istiyorum. Gönlüm biraz da huzûra kavuşsun!..»

Bunları dinleyen diğer ceylan ise:

«–Ey akıllı dostum! Yaşamak istiyorsan tehlike içinde yaşa. Kendini dâimâ bileği taşına vur; cevheri temiz olan kılıçtan daha keskin yaşa! Tehlike; gücü, kudreti imtihân eder. Cisim ve canın nelere kâdir olduğunu bize o bildirir.» cevâbını verdi.”

Sözün özü, sabır insanın derûnundaki kıymetli bir hazinedir. Belâ ve musîbetler karşısında en sağlam kalkandır. Allâh Teâlâ’nın râzı olduğu ve büyük mükâfatlar va’dettiği ulvî bir haslettir. Allâh’ın Resûlü’nün ifâdesiyle:

“Sabır ziyâdır.” (Müslim, Tahâret, 1) Nihâyetinde insanın dünyâ ve ukbâsını aydınlatır.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları

SABIR VE METANETİN FAZİLETLERİ

https://www.islamveihsan.com/sabir-ve-metanetin-faziletleri.html