Başkalarının Derdiyle Dertlenmek Bize Ne Kazandırır?

HİZMET

Şeyh Sâdî buyurur: “Âdemoğulları bir bedenin âzâsı gibidirler. Çünkü yaratılışları bir mayadandır. Aynı cevherden yaratılmışlardır. Günün birinde vücuttaki âzâlardan biri ağrırsa öteki âzâları da rahatsız olur. Başkalarının dert ve acılarıyla muztarip olmazsan, sen «insan» diye adlanmaya lâyık değilsin.”

Başkalarının dertleriyle dertlenerek yaşamak, ıstırap ve sıkıntılar çekmek, dünya huzuru için tehlike gibi görünse de âhiret huzuru için birer nimet gibidir. Diğer taraftan da ıstırap ve dertlere boş verip rahat ve konfora boğularak yaşamak, aslında rahatlık değil, ebedî nasibimizi yok eden bir tehlikedir.

İDEAL İNSAN ÖLÇÜSÜ

Nitekim Allah Teâlâ bu tehlikeye işaret ederek îkaz eder:

“Allah yolunda sarf edin de kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın!” (Bakara, 195)

İşte ideal insan ölçüsü! İşte; böyle bir ölçü ışığında yetişmiş ideal insanın olduğu yerde âfetler rahmete döner. Kuraklıklar, bereketle yer değişir. Huzursuzluklar huzura teslim olur. Kötülükler iyiliğin karşısında boyun büker. Şeytan ve nefs, âcizlik dehlizine hapsedilir. Cehennem yolları bağlanır, cennete giden yollar ardına kadar açılır.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, İtikatta, İbadette ve Muâmelâtta İhlâs ve Takva, Yüzakı Yayınları