Bana Peygamberimi Anlat!
Ashâb, Rasûlullah’ı (s.a.v.) anlatmakta neden acze düştü? Hâlid bin Velid ve Amr bin Âs (r.a.) gibi yüce sahâbiler, neden Peygamber Efendimiz’i (s.a.v.) anlatmakta susmayı seçti?
Ashâbın, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e olan tâzîm, hürmet, edep ve muhabbetini ifâde eden sayısız misallerden biri şöyledir:
SAHABE, RASÛLULLAH’I (S.A.V.) ANLATMAKTA NEDEN ACZE DÜŞTÜ?
Hâlid bin Velid -radıyallâhu anh-, Müslüman bir aşîretin yanından geçerken, aşîret reisi ondan Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i anlatmasını istedi. Hâlid bin Velid -radıyallâhu anh- ise:
“–O’nu anlatamam.” dedi. Reis:
“–Anlayabildiğin kadarını anlat.” deyince Hazret-i Hâlid şu karşılığı verdi:
“–Sana şu kadarını söyleyeyim ki; gönderilen, gönderenin kadrince olur. Gönderen, kâinâtın hâlıkı olduğuna göre, gönderilenin şânını var sen hesâb et!..”[1]
Nitekim Amr bin Âs -radıyallâhu anh- da bu hâlin bir benzerini şöyle dile getirmiştir:
“Rasûlullah ile uzun zaman birlikte bulundum. Fakat O’nun huzûrunda duyduğum hayâ hissi ve O’na karşı beslediğim tâzîm duygusundan dolayı, başımı kaldırıp da doya doya mübârek ve nurlu çehrelerini seyredemedim. Eğer bugün bana, «Bize Rasûlullâh’ı tavsîf et, O’nu anlat.» deseler, inanın anlatamam.” (Müslim, Îman, 192; Ahmed, IV, 199)
Dipnot:
[1] Münâvî, V, 92; Kastalânî, Mevâhib-i Ledünniyye Tercümesi, İstanbul 1984, s. 417.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, 12 Saadet Damlaları, Erkam Yayınları