Az İş Çok Sevap!

İbadet Hayatımız

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim bir kardeşinin ihtiyacını görmek için yürürse, Allah Teâlâ onu yetmiş beş bin melek ile gölgelendirir. Bu melekler ona duâ ederler. O işi bitirinceye kadar ilâhî rahmet deryâsı içinde olur. Kardeşinin işini görüp bitirdiğinde ise kendisine bir hac ve umre sevâbı yazılır…” (Heysemî, II, 299; VIII, 193)

Abdullah bin Abbâs -radıyallâhu anhumâ-, bir gün Peygamber Efendimiz’in mescidinde îtikâfta iken bir kişi yanına gelerek selâm verdi ve oturdu. İbn-i Abbâs Hazretleri:

“–Kardeşim, seni kederli ve mahzun görüyorum.” dedi. Sonra da konuşmaları şöyle devam etti:

“–Evet, ey Rasûlullâh’ın amcaoğlu, kederliyim! Falan şahsın benim üzerimde hakkı var. Fakat şu kabrin sahibi (Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-) hakkı için söylüyorum ki borcumu ödeyemiyorum.”

“–Senin için onunla konuşayım mı?”

“–İstersen konuş.”

İbn-i Abbâs -radıyallâhu anhumâ- ayakkabılarını giyerek mescidden çıktı. Kederli şahıs ona:

“–Îtikâfta olduğunu unuttun mu, niçin mescidden çıktın?” diye seslendi.

İbn-i Abbâs -radıyallâhu anhumâ- şu cevabı verdi:

“–Hayır! Ben, şu kabirde yatan ve henüz aramızdan yeni ayrılmış olan muhterem zâttan işittim ki, (bunları söylerken gözlerinden yaşlar akıyordu):

«Her kim, din kardeşinin bir ihtiyacını karşılamak için gayret eder ve o işi görürse, bu kendisi için on yıl îtikâfta kalmaktan daha hayırlıdır. Hâlbuki bir kimse Allah rızâsı için bir gün îtikâfa girse, Cenâb-ı Hak o kimse ile cehennem arasında üç hendek yaratır ki, her bir hendeğin arası, doğu ile batı arası kadar uzaktır.»” (Beyhakî, Şuab, III, 424-425. Ayrıca bkz. Heysemî, VIII, 192)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları