Asr-ı Saâdette Bayrama Nasıl Hazırlanılırdı?

İbadet Hayatımız

Asr-ı saâdette bayrama nasıl hazırlanılır ve bayram nasıl karşılanırdı?

Asr-ı saâdette bayrama; infak ve ikramla hazırlanılır; bayram, Allah için yapılan fedakârlıklarla karşılanırdı. Zira hakîkî bayrama nâil olabilmenin, mahzun gönüllere de bayram neşesi vermekten geçtiği, çok iyi bilinirdi.

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in cömertliği, bu mübârek ayda zirveye çıkar, ümmetine olan ikramlarını artırdıkça artırırdı. Mü’minler olarak bizler de Efendimiz’in bu güzel sünnetine gücümüz nisbetinde uymalıyız. Günümüzde zâlimlerin ağır zulümleri altında bir mâtem ülkesine dönmüş olan İslâm coğrafyasındaki muzdarip din kardeşlerimizi her zamankinden daha fazla düşünmeliyiz. Zekât, fitre ve diğer infaklarla, tebessümü unutmuş yüzleri güldürmeye gayret göstermeliyiz.

BAYRAMDAN ÖNCE FİTRELER VERİLİRDİ

Bu mübârek ayda fitre/fıtır sadakası, dînen zengin sayılan her müʼ­mine vâcip, hattâ bazı mezheplere göre farzdır. Fitre, bayram namazına kadar verilirse makbul olur. Daha sonraya bırakılırsa, fitre dışında bir sadaka hükmüne girer.

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- fakir müʼminlerin de bayrama huzurla girebilmeleri için, fitrelerin bayramdan önce verilmesini istemiş; “Onları bu (bayram) gününde aç dolaşmaktan kurtarınız!” buyurmuştur. (İbn-i Sa‘d, I, 248)

Hac ve umre esnâsında da, bazı hatâ ve kusurların kefâreti olarak sadaka vermek îcâb eder. Verilen bu sadakaların, o kusurları telâfî etmesi ümid edilir. Zâhiren hiç hatâ yapılmamış olsa bile, farkında olmadan yapılan kusurların affına vesîle olması için, yahut Rabbimiz’in lûtfettiği nîmetlerin şükrânesi olarak sadakalar verilir. Yine, vefât eden bir kimsenin ardından, yakınları ve sevenleri tarafından onun nâmına sadakalar dağıtılır ki, bu da onun günahlarının bağışlanmasına, derecesinin yükselmesine medâr olması ümidiyledir. Ramazan’da verilen fıtır sadakası (fitre) de bunun gibidir.

Nitekim Veki‘ bin Cerrah g şöyle demiştir:

“Namaz için sehiv secdesi ne ise, Ramazan ayı için de fitre odur. Bunun için Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, fitre vermeyi emretti. Tâ ki oruçlunun eksiklerini tamamlasın, hatâ ve kusurlarını temizlesin.”

Ayrıca fitre, hemen herkesin verebilmesi için, cüz’î miktarda belirlenmiş asgarî bir sadakadır. Dolayısıyla daha fazlasına imkânı olanların, buna ilâve ikram ve ihsanlarla da garip ve yoksulları sevindirmeleri îcâb eder. Zira mü’min, gönüllere sevinç verme neşesiyle yaşayan bir rahmet insanı olmalıdır.