Âl-i İmrân Suresi 149. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Âl-i İmrân Suresi 149. ayeti ne anlatıyor? Âl-i İmrân Suresi 149. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Âl-i İmrân Suresi 149. Ayetinin Arapçası:

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنْ تُط۪يعُوا الَّذ۪ينَ كَفَرُوا يَرُدُّوكُمْ عَلٰٓى اَعْقَابِكُمْ فَتَنْقَلِبُوا خَاسِر۪ينَ

Âl-i İmrân Suresi 149. Ayetinin Meali (Anlamı):

Ey iman edenler! Eğer kâfirlere uyarsanız, sizi topuklarınızın üzerinde gerisin geri küfre döndürürler de, büsbütün hüsrana uğrar, eli boş dönersiniz.

Âl-i İmrân Suresi 149. Ayetinin Tefsiri:

Uhud savaşında Ayneyn tepesine yerleştirilen okçular, Allah Resûlü’nün emrine tam olarak itaat etmedikleri için müslümanlar iki ateş arasında kalmış, zor anlar yaşamışlardı. O esnâda Resûlullah (s.a.s.)’in öldüğüne dâir yalan bir haber şâyî olmuş, bunu fırsat bilen münafıklar, mü’minlere:

“Kardeşlerinize dönün ve yeniden onların dînine girin!” demeye başlamışlardı. Bu hâdise üzerine yukarıdaki âyet-i kerîmeler nâzil oldu. (Zemahşerî, el-Keşşâf, I, 205)

Bazı âlimler ise bu âyet-i kerîmelerin yahudiler hakkında nâzil olduğu görüşündedir. Nitekim yahudiler, Uhud savaşından sonra müslümanların kafalarını karıştırıp onları dinleri husûsunda şüpheye düşürmek için:

“–Şayet Muhammed (s.a.s.) iddia ettiği gibi gerçekten peygamber olsaydı yenilmez, bu tür hâdiselerle karşılaşmazdı. Onun durumu da aynen diğer insanlar gibidir. Bir gün lehine olursa bir gün de aleyhinedir, bazan gâlip gelir, bazan mağlûb olur!” demişlerdi. (Âlûsî, Rûhu’l-me‘ânî, IV, 87)

Müslümanlar, inançsızların sözleri karşısında son derece dikkatli olmalıdır. Onların yanlış ve aldatıcı sözlerine uydukları takdirde yavaş yavaş dinlerinden uzaklaşarak dünya ve âhirette büyük kayıplara uğrayacaklarını bilmeleri gerekir. Nitekim ashâb-ı kirâm, o zaman münafıklara ve yahudilere tâbî olsalardı, Allah’ın rızâsını kazanmak için çıktıkları Uhud seferinden Medine’ye elleri boş olarak döneceklerdi. Aynı şekilde, ebedî saadeti kazanmak için gönderildikleri dünya seferinden, hüsrâna uğramış ve her şeylerini kaybetmiş bir vaziyette âhirete intikâl edeceklerdi.

Sadece Asr-ı Saadet’te değil, nerede ve ne zaman olursa olsun, İslâm’ı kabul etmeyen insanlara kayıtsız şartsız uymak, kişiyi aşağılara düşürür, uçurumlara yuvarlar.

Bu bakımdan:

Âl-i İmrân Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Âl-i İmrân Suresi 149. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...