Akraba ve Komşuluk Hakları ile İlgili Hadisler

HADİSLER

Akraba ve komşuluk hakları ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v.) akraba ve komşuluk hakları konuları hakkındaki bazı hadisleri.

Peygamber (s.a.v.) Efendimizin akraba ve komşuluk hakları ile ilgili hadis-i şerifleri...

AKRABA VE KOMŞULUK HAKLARI HAKKINDA HADİSLER

Abdurrahman b. Avf (r.a.) diyor ki, Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle derken işittim:

“Allah şöyle buyurdu: Ben Rahman’ım, akrabalık bağlarının adı da rahimdir. Ona kendi ismimden türeyen bir isim verdim. Onunla ilişkiyi sürdürenle ben de ilişkimi sürdürür, onunla ilişkiyi kesenle ben de keserim.” (Ebû Dâvûd, Zekât, 45; İbn Hanbel, I, 195)

***

İbn Ömer ve Hz. Âişe’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Cebrail bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki, komşuyu komşuya mirasçı kılacağını zannettim.” (Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140)

***

İbn Abbâs (r.a.) şöyle demiştir:

“En yakın akrabalarını uyar.” (Şuarâ, 26/214) âyeti inince, Resûlullah çıkıp Safâ tepesine tırmandı ve orada toplanan akrabalarına şöyle seslendi:

“Ne dersiniz, size şu dağın arkasında (sizinle savaşmak üzere) atlılar bekliyor diye haber versem bana inanır mısınız?” Bunun üzerine onlar, “Biz senden hiç yalan işitmedik.” demişlerdi.” (Buhârî, Tefsîr, (Leheb) 1)

***

Hz. Ebûbekir’in kızı Esmâ (r.a.) anlatıyor:

Müşrik olan (İslâm ile şereflenmeyen) annem, Resûlullah zamanında yanıma gelmişti. Resûlullah’a danıştım, dedim ki: “Annem, ümit bağlamış bir şekilde bana geldi. Onunla ilişkimi sürdürebilir miyim?” Resûlullah şöyle buyurdu:

“Evet, annenle evlatlık ilişkini sürdür.” (Buhârî, Hibe, 29; Müslim, Zekât, 50)

***

Hz. Âişe’den (r.a.) rivayet ediliyor:

(İlk vahiy geldiğinde Hz. Peygamber korku içinde evine dönmüştü ve) Hz. Hatice, Allah Resulü’nü şöyle teselli etmişti:

“Allah’a yemin ederim ki Allah seni asla utandırmaz. Çünkü sen akrabanı gözetirsin, işini görmekten aciz olanların ağırlığını yüklenirsin, yoksula kazanç kapısı sağlarsın, misafiri ağırlarsın, hak yolunda karşılaşılan sıkıntıları aşmaları için insanlara yardım edersin.” (Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1)

***

Hz. Âişe’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) ona şöyle buyurmuştur:

“Rıfktan (yumuşak davranmaktan) nasibi verilen kimseye, dünya ve âhiret iyiliklerinden de nasibi verilmiştir. Sıla-i rahim (akrabalık ilişkilerini sürdürmek), güzel ahlâk ve iyi komşuluk, bulunduğu yeri yaşanır hâle getirir ve ömürleri uzatır.” (İbn Hanbel, VI, 159)

***

Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:

Bir adam dedi ki, “Ya Resûlallah, benim akrabalarım var. Onlarla irtibat kuruyorum, fakat onlar benimle ilişkiyi kesiyorlar. Onlara iyilik yapıyorum, onlar bana kötülük ediyorlar. Onlara yumuşak davranıyorum, onlarsa bana kaba davranıyorlar.” Bunun üzerine Resûlullah şöyle buyurdu: “Eğer dediğin gibi yapıyorsan, onlar senin iyi davranışların karşısında eziliyorlar. Böyle iyi davranmaya devam ettiğin sürece, onlara karşı Allah seninle olacaktır.” (Müslim, Birr, 22)

***

Abdullah b. Amr’dan (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Allah katında arkadaşın en iyisi, arkadaşına karşı hayırlı davranandır. Allah katında komşunun en hayırlısı ise komşusuna karşı hayırlı davranandır.” (Tirmizî, Birr, 28; Dârimî, Siyer, 3)

***

Cübeyr b. Mut’im’in (r.a.) anlattığına göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Akrabalarla ilişkiyi kesen, cennete giremez.” (Buhârî, Edeb, 11; Müslim, Birr, 19)

***

Hz. Âişe (r.a.) anlatıyor:

‘Yâ Resûlallah, benim iki komşum var; hangisine hediye vereyim?’ diye sordum.

‘Kapısı sana en yakın olana!’ buyurdu.” (Buhârî, Şuf’a, 3)

***

Ebû Zer (r.a.) şöyle demiştir:

“Dostum (Resûlullah) bana şunu tavsiye etti: ‘Çorba pişirdiğinde suyunu biraz fazla koy, sonra komşularının hâline bakıp, uygun bir şekilde ondan kendilerine ikram et.’” (Müslim, Birr, 143)

***

Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Allah’a ve âhiret gününe iman eden kişi, ya hayır söylesin ya da sussun. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kişi, komşusuna eziyet etmesin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kişi, misafirine ikramda bulunsun.” (Buhârî, Rikâk, 23)

***

Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle demiştir:

“Bir Müslüman öldüğünde, en yakın komşularından üç hane halkı kendisinin iyi bir insan olduğuna şahitlik ederlerse, Yüce Allah, ‘Bildiklerine göre şahitlikte bulunan kullarımın şahitliğini kabul ettim ve kendi bildiklerimi de bağışladım.’ buyurur.” (İbn Hanbel, II, 409)

***

Abdullah b. Amr’dan (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete girmek isterse Allah’a ve âhirete inanır bir hâlde iken ölüm kendisine erişsin. İnsanların kendisine nasıl davranmalarını istiyorsa o da insanlara öyle davransın.” (İbn Hanbel, II, 192; Müslim, İmâre, 46)

***

Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Komşusunun, şerrinden emin olmadığı kimse cennete giremez.” (Müslim, İman, 73)

***

Enes b. Mâlik (r.a.) diyor ki, Resûlullah’ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittim:

“Kim rızkının bollaştırılmasını yahut ecelinin geciktirilmesini arzu ediyorsa, akraba ilişkilerini sürdürsün!” (Buhârî, Edeb, 12; Müslim, Birr, 20)