Ya Son Ramazân’ımız İse?

RAMAZAN ÖZEL

Mümin fırsat, rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan'ı en güzel şekilde değerlendirme adına “Ya bu Ramazan, son Ramazân’ım ise, ihyâ edebileceğim son Kadir Gecesi ise?” şeklindeki ulvî bir endişe içinde olmalıdır.

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz; namazda huşûu elde edebilmemiz için, onu dünyaya vedâ eden bir kimsenin namazı gibi, yani son namaz gibi kılmamızı emretmiştir.

Ramazân-ı şerifleri de;

“–Nasıl olsa bir daha gelir! Tevbe için, daha iyi bir ihyâ için, nasıl olsa bir fırsat daha olur…” gibi gafilâne düşüncelerle değil;

“–Ya bu Ramazan, son Ramazân’ım ise, ihyâ edebileceğim son Kadir Gecesi ise?” şeklindeki ulvî bir endişeyle edâ etmelidir.

Nitekim;

Geçen sene aramızda olan nice kardeşlerimiz var ki, bu Ramazân’a ömürleri yetmedi. Geçen Ramazan, gerçekten de onların son Ramazân’ı oldu. Geçen sene ihyâ ettikleri veya edemedikleri Kadir Gecesi, son Kadir Geceleri oldu. Bizler de bir gün bu hâl ile hâlleneceğiz. Anadolu’da bir söz vardır:

“Çeşme akarken doldur!”

Rahmetin sağanak hâlinde yağdığı şu günlerde, ilâhî mağfiret ve rahmet yağmurlarıyla perverde olmalı… O lütufları ganîmet bilmeli… Ondan uzak kalmamalı…

Ömür varken her ânını ihyâ etmeli. Her geceyi Kadir bilmeli, her mahrumu Hızır bilmeli.

Ramazân-ı şerif bitince de onu muhafaza için kıvâmı korumalı. Kabulü için duâya devam etmeli. Bayramın içtimâî ibâdetleriyle, şevval oruçlarıyla, Ramazan’da edinilen alışkanlıkları, riyâzatı devam ettirme iştiyâkıyla hareket etmeli.

Hazret-i Ali -radıyallâhu anh- şu îkazda bulunur:

“Yaptığınız sâlih amellere gösterdiğiniz ehemmiyetten daha fazlasını, onun kabulüne ve korunmasına gösteriniz.”

Efendimiz buyurur:

“Eğer kullar, Ramazân’ın fazîletlerini bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını temennî ederlerdi…” (Heysemî, c. III, sf. 141) buyuruluyor.

Ramazan günlerini bu şuurla ihyâ edelim. Sonunda da şöyle niyâz edelim:

Câfer-i Sâdık -radıyallâhu anh- Ramazan ayının son gününde şöyle duâ ederdi:

“Ey Ramazân’ın Rabbi olan ve Kur’ân’ı nâzil eyleyen Allâh’ım!

İşte, kendisinde Kur’ân’ın indirildiği Ramazan mevsimi sona eriyor.

Yâ Rabbî; bütün günahlarım affedilmeden fecrin doğmasından veya Ramazân’ın (ben hâlâ affedilmemiş olduğum hâlde) çıkıp gitmesinden, Kerîm olan Zâtına sığınırım!” (İbnü’l-Cevzî, et-Tebsıra, II, 103)

Cenâb-ı Hak; Ramazân-ı şeriften, Kadir Gecesi’ni idrâk etmiş, bu mübârek mevsimin bütün hayırlarından istifâde etmiş, selâmetle ve ganîmetle çıkabilen bahtiyar kullarından eylesin…

Bu rahmet mevsiminde; mahrum ve perişan kalan, gafil kullarından olma bedbahtlığından muhafaza buyursun. Âmîn!..

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2025 Ay: Mart, Sayı: 241