“Ümmetim 15 Şeyi Yapmaya Başlayınca Ona Büyük Belanın Gelmesi Vacip Olur!” Hadisi

HAYATIMIZ

Peygamberimizin (s.a.s.) “Ümmetim on beş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belânın gelmesi vâcip olur!” dediği şeyler.

Hazret-i Ali radıyallâhu anh anlatıyor:

Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem bir gün:

“–Ümmetim on beş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belânın gelmesi vâcip olur!” buyurmuşlardı. Yanındakiler:

“–Ey Allâh’ın Rasûlü! Bunlar nelerdir?” diye sordular.

Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle sıraladı:

  1. “Ganimet (yani millî servet, fakir-fukarâya uğramadan sadece zengin ve mevkî sahibi kimseler arasında) tedâvül eden bir metâ hâline geldiği,
  2. Emanet, ganimet gibi görülüp hıyânet edildiği,
  3. Zekât, ibadet olarak görülmeyip büyük bir yük ve kayıp olarak telâkkî edildiği,
  4. Kişi, (gayr-i meşrû işlerde) kadınına itaat ettiği,
  5. Kişi, annesine karşı itaatsizlikte bulunduğu,

6-7. Kişi, arkadaşına iyilikte bulunduğu hâlde babasına kaba davrandığı,

  1. Mescitlerde sesler yükseldiği (huşû kaybolduğu),
  2. Bir milletin idarecisi en alçakları olduğu, (Nitekim bu, zaman zaman dünyanın muhtelif devletlerinde görülebilen bir hâdisedir.)
  3. Bir kişiye şerrinden korkularak hürmet edildiği,
  4. Çeşitli isimlerle îmâl edilen içkilerin serbestçe içildiği,
  5. İpek elbiselerin erkekler tarafından giyildiği,

13-14. Şarkıcı kadınlar ve çalgı aletlerine alâka arttığı, (Günümüzde sanat, bale, konser vb. adlar altında; bar, gazino ve benzeri salonlarda ve hattâ radyo, televizyon gibi çeşitli mecrâlarda -maalesef- çok yaygın hâldedir.)

  1. Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere lânet ettiği zaman, (Günümüzde bazı gâfillerin ecdâdımız Osmanlı’ya ve geçmiş İslâm âlimlerine buğz etmesi gibi.)

İşte o zaman, (mü’minlerin ruhlarını kabzeden) kızıl rüzgârı, yere batışı veya domuz ve maymunlara çevrilmeyi,[1] zelzeleyi ve gökten taş yağmasını bekleyin.

Ondan sonra birbiri ardınca pek çok alâmet zuhûr eder ve bunlar, ipi kopan eski bir gerdanlığın ardı ardına düşen taneleri gibi birbirini takip ederler.”[2]

Gaybı ancak Allah bilir. Herhâlde bunlar, kıyâmete yaklaştıkça şerrin iyice artması neticesinde vukū bulacak alâmetlerdir.

Dipnotlar:

[1] Bkz. Tirmizî, Fiten, 38/2210. [2] Tirmizî, Fiten, 38/2211.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Ebediyet Yolculuğu, Erkam Yayınları