Toplumsal Sorunlar ve Çözümleri

PEYGAMBERİMİZ

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- nasıl ki geçmişte azgın bir câhiliye toplumunun ıslâhına vesîle oldu ve onu asr-ı saâdet toplumuna dönüştürdü ise, bugün ve kıyâmete kadar insanlığı huzura erdirip kurtaracak olan, yine O’nun rahmet nefesidir. O’nun hayat veren ölçüleri, sadece kendi asrına değil, kıyâmete kadar gelecek bütün asırlara ve nesillere yegâne huzur reçetesidir.

Hazret-i Peygamber nasıl azgın bir câhiliye devrine derman oldu ve onu asr-ı saâdete dönüştürdü ise, bugün de insanlığı huzura erdirip kurtaracak olan, yine O’nun rahmet saçan nefesidir.

Bir de bugünkü toplumlara bakın: Niceleri maddî bakımdan alabildiğine imkânlar elde etmiş, lâkin rûhî buhranlar içinde huzursuz. Eskiye nazaran zenginlik ve refah seviyesi hayli arttı, ancak buhranlar ve cinnetler daha da fazlalaştı. Huzurlu âile yuvaları târumâr oldu. Boşanmalar arttı. Evlâtlar perişan. Nesiller, âile sıcaklığından mahrum kaldığından, saâdeti yanlış adreslerde arar hâle geldi ve sokakların insafına itildi.

Bu sebeple, günümüzde Rasûlullah (s.a.v) Efendimizin mânevî terbiyesine şiddetle muhtacız. Oʼna muhabbetle râm olmaya muhtacız. Zira muhabbet sermayesini yanlış yerlere sarf edenler, kaldırım kenarında açmış çiçekler gibi ayaklar altında kalmaya mahkûm oluyor...

Velhâsıl, Allah Rasûlüʼne muhabbetle bağlanmamız zarûrî. Sahâbe-i kirâm, bu sâyede merhale aldı.

Bu sebeple; “Râbıta nedir?” diye soranlara, “Muhabbeti gönülde taze tutabilmektir.” diyorum. Gönüldeki muhabbet ışığını söndürmemek lâzım.

Hazret-i Ebû Bekir (ra)ʼın Peygamber Efendimizʼe olan muhabbet, fedakârlık ve alâkası, Oʼnda fânî olması, râbıtaya en güzel misaldir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Para ile İmtihanı, Erkam Yayınları