Tavafın Fazileti ile İlgili Hadisler

Hac

Hacda ve umrede tavaf yapmanın hükmü nedir? Tavafın fazileti hakkında hadis-i şerifler.

Kur’an’da, hac veya umre ziyaretçilerinin Beytullah’ı tavaf etmeleri istenir.[1] Diğer yandan Allah’ın Elçisi, tavafın bir çeşit namaz hükmünde olduğunu, ancak kendisinde konuşmanın mübah bulunduğunu bildirmiştir.[2]

Hz. Peygamber tavafın her dolanımında, Haceru’l-Esved’le Hatîm arasında “Rabbenâ âtinâ…” duasını okumuş ve Yemen (Rükn-i Yemânî) köşesinden itibaren aşağıdaki duayı okuyana yetmiş meleğin “âmîn” diyeceklerini bildirmiştir:

“Allahümme innî es’elüke’l-afve ve’l-âfiyete fî’d-dünyâ ve’l-âhireti. Rabbenâ âtinâ, fî’d-dünyâ haseneten ve fî’l-âhireti haseneten ve kınâ azâbe’n-nâr.” (Anlamı: Ey Allah’ım! Şüphesiz ben, senden dünya ve ahirette, affımı ve esenliğimi isterim. Ey Rabbimiz! Bize dünyada iyilik, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru.)[3]

Ebû Hüreyre’den rivâyete göre, Nebî (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Kim Beytullah’ı yedi dolanımla, başka bir şey konuşmaksızın, “sübhânallahi ve’l-hamdü lillahi velâ ilâhe illallahü, vallahü ekber. Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhi” diyerek tavaf ederse, on tane seyyiâtı silinir, on hasene yazılır ve makamı on derece yükseltilir.” [4]

Diğer yandan dıştan gelenler için, nâfile tavaf namazdan daha faziletlidir ve her vakit tavaf yapılabilir. Mekke’nin yerlileri için ise Mekke’de namaz kılmak nâfile tavaf yapmaktan daha faziletlidir. Nitekim Cübeyr İbn Mut’im (r.a), Nebî (s.a.s)’in Abdu Menâf oğullarına şöyle seslendiğini nakletmiştir: “Bu Beyt’i tavaf eden hiçbir kimseyi ve orada gece gündüz istediği saatte namaz kılanı engellemeyiniz.” [5]

Dipnotlar:

[1] Hac, 22/29 [2] Nesâî, Menâsik, 36; Dârimî, Menâsik, 32; A, İbn Hanbel, III, 414, IV, 64, V, 377. [3] İbn Mâce, Menâsik, 32. [4] İbn Mâce, Menâsik, 32. [5] Nesâî, Menâsik, 137.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları