Şuurlu Mü’minlerin Sorumluluğu

İMAN

Dünya ve âhiret hayatımızın en değerli sermayesi olan İslâm’ı korumak, yaşamak ve yaşatmak için her türlü sıkıntıyı göze almalıyız.

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Hem bilin ki, içinizde Allah’ın elçisi vardır. Şayet o, birçok işlerde size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize sindirmiştir. Küfrü, fıskı ve isyanı da size çirkin göstermiştir. İşte doğru yolda olanlar bunlardır.” (Hucurât, 7)

Resûlullah buyurdular:

“Sizden önceki çağlarda nice yiğit Müslümanlar büyük çileler çektiler: Kafirler onları çukurlara gömdüler; vücutlarını testereyle ikiye biçtiler; bedenlerini demir tarakla taradılar; etlerini parça parça ettiler; butün bu zulümlere rağmen onlar dinlerinden dönmediler.” (Buhârî, Menâkıb 25, Menâkıbü’l-Ensar 29, İkrâh 1; Ebû Dâvûd, Cihâd 107; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 109)

DÜNYA VE AHİRETTEKİ EN DEĞERLİ SERMAYEMİZ

Dinimiz en aziz varlığımız, dünya ve âhiretteki en değerli sermayemizdir. Onu korumak, onu yaşamak, ve yaşatmak için gerektiğinde her sıkıntıyı göze almalıyız.

Bu dünyaya imtihan olmak için geldik. Dünyadaki her şeyin fâni olduğunu gördük. Sadece Allah’ın kalıcı olduğunu anladık.

İşte bu sebeple:

“Ey Rabbimiz!

Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi bir daha dininden ayırma!” (Âl-i İmrân, 8) diye duâ edelim.

Peygamber Efendimiz gibi:

“Ey kalpleri halden hale çeviren Allah’ım! Kalbimi dininden ayırma!” (Tirmizî, Kader 7, Daavât 124; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 182, VI, 91, 251, 294, 302, 315)

Kaynak: www.2g1d.com