Resûlullah Efendimiz’in Örnek Ahlâkı

Şahsiyeti

Mübârek sîmâ ve mizâcının güzelliği Resûl-i Ekrem Efendimiz’in etrafına îtimat ve huzur telkîn eden mübârek yüzü, yüzlerin en güzel ve en temizi idi.

Yahudî âlimlerinden Abdullah bin Selâm, Allah Resûlü (s.a.v.) Medîne’ye hicret edince merakla yanına varmış, mübârek sîmâlarına bakınca da hemen müslüman olmuştu. Bunun sebebini de şöyle îzâh etmişti: “Allah Rasûlü’nün mübârek yüzünü görür görmez anladım ki O’nun yüzü, yalancı yüzü olamaz!” (Tir mi zî, Kı yâ me, 42/2485; İbn-i Mâce, Et‘ime 1, İkâmet 174; Ahmed, V, 451) Çünkü O’ndaki güzellik, heybet, nûrâniyet ve letâfet o derecede idi ki, Allâh’ın peygamberi olduğuna dâir, ayrıca bir mûcize ve delile ihtiyaç yoktu.

HZ. PEYGAMBER'İN MÜBÂREK ŞEMÂİLİ

Abdullah bin Revâha (r.a.) bu hakîkati ne güzel ifâde eder:

ٌةَنِّيَبُ مٌتَياٰ اِيهِ فْنُكَ تْمَ لْوَل ِرَبَخْ ِبال َكُئِبْنُ يُهُرَظْنَ مَانَكَل

“O apaçık mûcizelerle gelmemiş olsa bile, sadece mübârek cemâline bakmak, ahlâk ve şemâilini ibretle temâşâ etmek, O’nun doğruluğu hakkında sana tatmin edici bir bilgi verir.”

Hâris bin Amr (r.a.) şöyle anlatır:

“Rasûlullah (s.a.v.) Minâ’da veya Arafat’tayken yanına vardım. İnsanlar etrafını sarmışlardı. O esnâda bedevîler geliyor ve Efendimiz’in nur cemâlini görünce:

«–Bu mübârek bir yüzdür!» demekten kendilerini alamıyorlardı.” (Buhârî, elsEdebü’lsMüfred, no: 1148)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Fahr- i Âlem - Habîbi Hüdâ Hz. Muhammed Mustafâ, Erkam Yayınları