Peygamberimiz'in Muaz Bin Cebel'e Yaptığı Tavsiye

VİDEOLAR

Abdullah Sert Beyefendi, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) Muaz bin Cebel'e (r.a.) yaptığı tavsiyeyi anlatıyor.

Muaz bin Cebel (r.a.) "Ya Resulallah bana bir tavsiyede bulunur musun?" dedi.

Efendimiz'de (s.a.v) şöyle buyurdu:

"Ey Muaz, gücünün yettiği kadar Allah'a karşı takva sahibi ol. Her taşın, her ağacın yanında Allah'ı zikret. İşlediğin kötü bir işten dolayı da gizlisine gizlice açığına da açıkça tövbe et.

Eğer işlediğin bir kötülük kimsenin muttali olmadığı, kimseyi ilgilendirmeyen, kimsenin hakkına tecavüz etmeyen bir günahsa onu Rabbi'ne aç gizlice tövbe et. Ama bir kulun hukukuna tecavüz varsa ve açıktan işlenmiş bir şeyse onun tövbesini de gerektiği şekilde yap."

(Yani bir kulun hakkına girdiysen git özür dilemesini bil. Maddi hakka geçtiysen o maddi hakkı bizatihi öde.)

Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz de:

“Allâh’ım! Sen’in gazabından rızâna, azâbından affına ve Sen’den yine Sana sığınırım! Sen’i lâyık olduğun şekilde medh ü senâdan âcizim! Sen kendini nasıl medh ü senâ etmişsen öylesin!”[2] niyâzında bulunmuştur.

Böylece Cenâb-ı Hakkʼa lâyıkıyla hamd ü senâda bulunmaktan âciz olduğumuzu ve bu hususta Rabbimizʼin affına sığınmamız gerektiğini ifâde buyurmuştur.

Yine Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellemEfendimiz, bir gün Muaz bin Cebel’in elinden tutarak ona şöyle buyurmuştur:

“–Ey Muâz! Allâh’a yemin ederim ki, ben seni gerçekten seviyorum. Ey Muâz! Sana her namazın sonunda:

“Allahümme einnî ala zikrike ve şükrike ve hüsni ibadetik.”

«Allâh’ım! Senʼi zikretmek, Sana şükretmek ve Sana güzelce kulluk etmekte bana yardım et!» duâsını hiç bırakmamanı tavsiye ediyorum.” (Ebû Dâvûd, Vitr, 26)

Demek ki şükredebilmek için de Allahʼtan yardım dilemeliyiz.