Peygamberimizin Mekke Seferi

Nübüvveti

Peygamber (s.a.v.) Efendimizin ashabıyla birlikte Hudeybiye Barışı öncesi, Kâbe’yi ziyâret amacıyla yaptığı Mekke seferi.

Allah Rasûlü (s.a.v), Hudeybiye Sulhü öncesi, Kâbe’yi ziyâret maksadıyla Medîne-i Münevvere’den yola çıktılar. Zü’l-Huleyfe’ye geldiklerinde kurbanlık de­velerin boyunlarına kurban nişanesi olan gerdanlıklarını taktılar, hörgüçlerini de işaretlediler ve umre niyetiyle ihrâma girdiler.

Bu esnâda Huzâa kabilesinden Büsr ibn-i Süfyân isimli bir gözcüyü de keşif için ileri gönderdiler. Gadîru’l-Eştât mevkiine vardıklarında gözcü geldi ve:

“‒Yâ Rasûlallah! Kureyş Sen’in aleyhinde birçok asker topla­mış ve Ehâbiş denilen toplulukları da aleyhinde kendi ittifakına al­mış. Müşrikler Sen’inle harb edecekler, Mekke’ye girmene mânî olarak Kâbe’yi ziyaretten Sen’i men edecekler” dedi. Bu haber üzerine Rasûlullah (s.a.v) ashâbıyla istişare ettiler ve neticede: “Biz Beyt’i ziyaret kastıyla yola çık­tık. Kâbe’ye doğru yürüyelim. Her kim bizi Kâbe’yi ziyaretten men ederse, onunla vuruşuruz!” kararı çıktı.

Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v):

“‒Allah’ın ismiyle yürüyünüz!” buyurdular.[1]

Dipnot:

[1] Buhârî, Meğâzî, 35.

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Mescid-i Haram’dan 111 Hatıra, Erkam Yayınları