Peygamberimizin Hacet Duası

DUALAR ve ZİKİRLER

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in okuduğu hacet duasının okunuşu ve anlamı.

İbn Mesut radıyallahu anh şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in dualarından biri şöyleydi:

“Allâhümme innî es’elüke mûcibâti rahmetike ve azâime mağfiretike ve’s-selâmete min külli ismin ve’l-ganîmete min külli birrin ve’l-fevze bi’l-cenneti ve’n-necâte mine’n-nâr: Allahım! Senin rahmetini kazandıracak, bağışlamanı sağlayacak işler yapmayı, her türlü günahtan uzak durmayı, bütün iyilikleri işlemeyi, cennete kavuşup cehennemden kurtulmayı nasip etmeni niyâz ediyorum.” (Hâkim, el-Müstedrek, I, 525. Ayrıca bk. Tirmizî, Vitir 17; İbni Mâce, İkâme 189)

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

Bu hadîs-i şerîf Hâkim’in el-Müstedrek’inde yukarıdaki şekliyle geçmekle beraber Tirmizî ile İbni Mâce’nin Sünen’lerinde “Hâcet Namazı” konusundaki uzun rivayetin bir bölümünü teşkil etmektedir. Hadîs-i şerîf  her üç kitapta farklı sahâbîler tarafından rivayet edilmiştir. Müellifimizin bu rivayeti tercih etmesinin sebebi, belki de onun rivayet konusunda en dikkatli sahâbîlerden biri olan Abdullah İbni Mesût tarafından rivayet edilmiş olmasıdır.

Hâcet namazına gelince, Tirmizî ve İbni Mâce’nin rivayetlerinden öğrendiğimize göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Allah Teâlâ’dan bir dilekte bulunmak isteyen veya insanlarla bitecek bir işi olan kimsenin güzelce abdest alıp iki rek’at namaz kılmasını, sonra da yukarıdaki duadan daha uzun bir duayı okumasını tavsiye etmiştir.

Allah’ın rahmetini kazandıracak, bağışlamasını sağlayacak işler sayılamayacak kadar çoktur. Kur'ân-ı Kerîm’de ve hadîs-i şerîflerde yapılması tavsiye edilen  her güzel hareket, her iyi söz, her uygun tavır Cenâb-ı Hakk’ın rahmetini kazanmaya birer vesiledir. “Rahmetim her şeyi kuşatır” (A‘râf sûresi, 156) âyet-i kerîmesi de bunun en açık dayanağıdır. Kulunun kendine doğru yönelmesi ve bağlılığını arzetmesi Allah Teâlâ’yı memnun eder. Her güzel gün bizi Cenâb-ı Mevlâ’ya yaklaştıracak birer fırsattır. Fırsatları kaçırmak ise akıl kârı değildir.   

Bizi Allah’ın rahmetinden uzaklaştıracak olan her günahtan uzak durmaya çalışmakO’nun rızâsını elde etmeye vesile olacak her iyiliği yapmaya gayret etmek en başta gelen görevimizdir. Bunun yanısıra en büyük düşmanımız olan nefsimizi yenerek bu çabamızda başarılı olabilmek için Cenâb-ı Hakk’ın yardımını dilemek mecburiyetindeyiz. Şüphesiz saadetlerin en büyüğü, Yüce Rabbimizin lutfuyla dünya imtihanını başarmak ve cennete kavuşup Cehennem’den kurtulmaktır.

Hadisten Öğrendiklerimiz

  1. İnsanın hedefi Allah’ın rahmetini kazandıracak ve affını sağlayacak işler yapmak olmalıdır.
  2. Her günahın insanı Allah’tan biraz daha uzaklaştırdığını düşünerek bütün günahlardan uzak durmaya çalışmalıdır.
  3. Her işin başı, Cenâb-ı Hakk’ın hoşnutluğunu elde ederek cehennemden kurtulmak ve cennete kavuşmaktır.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları