Peygamberimizin Gençliğe Verdiği Önem

PEYGAMBERİMİZ

Peygamberimizin (s.a.v) gençlerle arasındaki ilişki nasıldı? Onlara nasıl davranırdı? Peygamberimizin (s.a.v) gençliğe verdiği önem kısaca...

Fahr-i Kâinât Efendimiz; kıyâmete kadar geçerli düsturlar ve prensipler ortaya koydu.

Akāid, fıkıh, tasavvuf ilimleri Allah Rasûlü’nün getirdiği ve vaz ettiği prensiplerle inşâ edildi. Hak mezhebler ve tarîkatler; bütün tatbikatlarına, O’nun hayatından düsturlarla metod geliştirdiler.

Hazret-i Muâz’ı Yemen’e gönderirken; Kitap, Sünnet ve kıyâsın zeminini öğretti.

Hazret-i Âişe’yi bir müçtehide olarak yetiştirdi.

Aşırı gitmek isteyen sahâbîleri durdurdu. Taşkınlığa müsaade etmedi. Haksız bir davranışı olan ashâbından teberrî etti. Hemen onun hatasını telâfi etti.

PEYGAMBERİMİZİN GENÇLİĞE VERDİĞİ ÖNEM

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, bilhassa gençlerin yetişmesine çok ihtimam gösterir ve onlara salâhiyetler verirdi:

Efendimiz’in âzâd ettiği kölesi Zeyd bin Hârise -radıyallâhu anh-, hidâyete erdiğinde 15 yaşındaydı. Tâif’te Peygamberimiz’e atılan taşlara karşı vücudunu hiç çekinmeden, korkusuzca siper eden genç ve yiğit bir delikanlıydı.

Oğlu Üsâme bin Zeyd -radıyallâhu anhümâ-, 19 yaşında İslâm ordusuna kumandanlık yapmıştı.

Câfer bin Ebî Tâlib -radıyallâhu anh-; Habeşistan’da Necâşî’nin huzûrunda müslümanları temsîlen, ilim, hikmet ve cesaretle konuştuğunda 17 yaşlarında bir gençti.

Mekke’nin en zengin ve en yakışıklı gençlerinden Mus‘ab bin Umeyr -radıyallâhu anh-, müslüman olup ailesi tarafından hapsedildiğinde 18 yaşlarındaydı. O Mus‘ab ki; daha sonra Yesrib’i Medine’ye çevirmiş, gönülleri Kur’ân’la, firâseti ve tatlı diliyle fethederek, Medine Site Devleti’nin temelini atmıştı.

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Mekke’yi fethettiğinde, 20 yaşındaki Attâb bin Esîd -radıyallâhu anh-’ı oraya vali tayin etmişti.

Müçtehid âlimlerden Yahya bin Eksem henüz gencecik bir yaşta iken Basra’ya kadı tayin edilmişti. Basralılar yaşını küçük görüp;

“–Kadı Efendi’nin yaşı kaçtır?” diye sorarlardı. Kendisini küçük gördüklerini anlayınca onlara şu cevabı verdi:

“–Benim; Rasûlullah Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in Mekke-i Mükerreme fethedilince oraya vali tayin ettiği Hazret-i Attâb bin Esîd’den, kadı olarak Yemen’e gönderdiği Muâz bin Cebel Hazretleri’nden ve Hazret-i Ömer’in Basra’ya kadı olarak tayin ettiği Ka‘b bin Süver’den yaşım daha fazla.”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2018 Ay: Ekim, Sayı: 164