Peygamberimizin Allah Korkusu

Şahsiyeti

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in Allah korkusu nasıldı?

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin ümmetine olan merhameti, bir anne-babanın evlâdına duyduğu merhametten daha ziyâdedir.

Hazret-i Âişe radıyallâhu anhâ’nın naklettiğine göre, havanın aşırı rüzgarlı olduğu anlarda veya gökyüzünde siyah bir bulut görüldüğünde, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin yüzünün rengi değişir, bâzen o buluta karşı durur bakar, bâzen geri döner, eve girer çıkardı. Yağmur yağdığında ise sevinirdi. Bu tavırlarının sebebi sorulduğunda, Âd Kavmi’ne gelen azâbın kendi ümmetinin başına gelmesinden endişe ettiğini söylerdi. (Müslim, İstiskâ, 14-16)

Efendimizin sallallahu aleyhi ve sellem ümmetine olan merhameti, bir anne-babanın evlâdına duyduğu merhametten daha ziyâdedir. Cenâb-ı Hak bunu şöyle haber verir:

“And olsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız O’na çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.” (et-Tevbe, 128)

ALLAH’TAN EN ÇOK KORKAN KİMSE

Allâh Resûlü, hiçbir beşerin kendisi kadar korkutulmadığını, ezâ ve meşakkat görmediğini, açlığa mâruz kalmadığını beyân etmiştir. Bu meşakkatler, Allâh’ın kullarını Allâh’ın yoluna döndürme uğruna çekilmişti. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bundan aslâ şikâyetçi değildi. O’na göre bir tek insanın kurtarılması bile, üzerine güneşin doğup battığı her şeyden daha üstündü. Tâif’te taşlanmış, ayakları kan revân içinde kalmıştı, lâkin bir kölenin hidâyete ermesi, Allâh Resûlü’nün gönlünü ferahlatmıştı.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş , Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları