Peygamberimiz Hanımlarıyla Nasıl İstişare Ederdi?

PEYGAMBERİMİZ

İstişare ne demektir? Peygamber Efendimiz (s.a.v) hanımlarıyla nasıl istişare ederdi? Prof. Dr. Ömer Çelik anlatıyor?

“İstişâre eden pişmân olmaz.” (Heysemî, II, 280)

Lügatte arı kovanından bal almak, rey vermek gibi mânâlara gelen istişâre, herhangi bir mevzuda doğruya, hakîkate ulaşmak veya yaklaşmak için bir başkasının görüşüne, fikrine müracaat etmek, danışmak ve ondan işaret almak demektir.

Farklı düşünce ve tecrübelerden istifâde etmek sûretiyle bir karara varmak, muhtelif çiçeklerden öz toplayarak bal yapmaya ve o balı kovandan alarak nimetler sofrasında insanlara takdim etmeye benzer. Cenâb-ı Hak, Resûlü’ne hitâben:

(Yapacağın) işlerde onlarla istişârede bulun. (Bir işe) azmettiğin zaman da, artık Allah’a tevekkül et. Muhakkak ki Allah, kendine tevekkül edenleri sever” (Âl-i İmrân 3/159) buyurmak sûretiyle istişârenin ehemmiyetini ve usûlünü bildirmiştir.

Cenâb-ı Hak, katında bulunan daha hayırlı ve daha kalıcı nimetlere nâil edeceği mü’min kullarının vasıflarını sayarken; îmân, tevekkül, büyük günahlardan kaçınmak, kızgınlık ânında öfkeyi yenerek affetmek, Rabbin buyruklarına icâbet etmek ve namaz kılmak gibi mühim hususları saydıktan sonra: “Onların işleri, aralarında istişâre iledir” (eş-Şûrâ 42/38) buyurmuş, böylece istişâre etmenin mü’min için elzem bir durum olduğuna dikkat çekmiştir.

Peygamber Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem- de:

“İstihâre yapan hüsrâna uğramaz, istişâre eden pişman olmaz, iktisatlı olan da fakir düşmez” (Heysemî, II, 280) buyurmak suretiyle istişâreyle hareket etmenin hataları asgarîye indireceğini ve insanın gönlünü rahatlatacağını vurgulamıştır.

Ancak istişârede bulunulan kimsenin kendisine îtimâd edilen emîn kimselerden olması zarûrîdir. Nitekim Ümmü Seleme -radıyallâhu anhâ-, Allah Resûlü’nün:

اَلْمُسْتَشَارُ مُؤْتَمَنٌ

“Kendisiyle istişâre edilen, güvenilir bir kimse olmalıdır” buyurduğunu bildirmektedir. (Tirmizî, Edeb, 57)

Fahr-i Kâinât -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in hayatında istişârenin çok önemli bir yeri vardır. Ebû Hüreyre hazretleri:

“Resûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-’den daha fazla ashâbıyla istişâre eden kimse görmedim” demektedir. (Tirmizî, Cihâd, 35)

Peygamberimiz kadınlarla da bilhassa onları ilgilendiren konularda istişare etmeyi tavsiye etmektedir:

“Kendilerini alâkadar eden hususlarda hanımlarla istişâre edin!” (İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ğâbe, IV, 15)

“Dul kadın kendisiyle istişâre edilmeden, bâkire kız da izni alınmadan evlendirilemez.” (Müslim, Nikâh, 64)

Yine Efendimiz, “Kızları hususunda kadınlarla istişare edin!” (Ebû Dâvûd, Nikâh, 22-23) buyurmak sûretiyle hanımların görüşüne müracaat etmeden kızların evlendirmemesini tavsiye etmiştir.

Kur’ân-ı Kerîm’de de erkeklerin hanımlarıyla istişâre etmesinin lüzûmuna şöyle işâret edilmektedir:

“Eğer baba ve ana birbirlerinin müşavere ve rızâlarıyla çocuklarını memeden kesmek isterlerse kendilerine günah yoktur.” (el-Bakara 2/233)

Âyet-i kerîmenin dikkat çektiği üzere karı ve kocanın görüş ve düşünceleri birleşip de rızâ gösterdikleri takdirde, yaptıkları işte hata ihtimali azalır. Hatta kararlarında isabet edemeseler bile, iyi niyetle ve usûlünce istişâre ettikleri için mes’uliyetten kurtulurlar.

Kaynak: Üsve-i Hasene, Erkam Yayınları