Peygamber Efendimiz'den Gelen Emir

GÜNDEM

Kadir gecesi, Cenâb-ı Hakk’ın, ümmetler içinde sadece ümmet-i Muhammed’e müstesnâ bir ikrâmı olarak lutfettiği, en zengin mânevî hazinelerden biridir. Onun ihtişam ve azameti, kıymet ve ehemmiyeti, müstakil bir sûre-i celîle ve birçok hadîs-i şerîflerle müjdelenmiştir.

Rabbimiz bu gecenin şânını şöyle beyan buyurur:

Biz onu (Kur’ân’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Rûh (Cebrâil), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Tâ fecrin doğuşuna kadar.” (el-Kadr, 1-5)

PEYGAMBER EFENDİMİZ  KADİR GECESİ İÇİN NE EMRETTİ?

Kadir gecesi, Kur’ân indirilmekle nurlanmış, başta Cebrâil -aleyhisselâm- olmak üzere sayısız meleklerin akın akın yeryüzüne nüzûlüyle feyizlenmiş bir gecedir. Mü’min gönüllere, görünmez rûhânîler tarafından selâmlar verilen, Rabbine duâ ve tevbe ile yönelenlere selâmet ve mağfiret saçılan, feyz ve bereket dolu, bin aydan hayırlı bir ilâhî lutuf gecesidir.

Kadir gecesinin, bu müstesnâ fazîleti sebebiyledir ki, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, o geceyi Ramazan geceleri içinde bizzat aramış ve aranılması husûsunda da ümmetine emir buyurmuştur.

Seksen üç seneden daha hayırlı olan Kadir gecesinin vaktinin kesin olarak bildirilmeyişinin de ayrı bir hikmeti vardır. Hadîs-i şerîflerin beyânına göre Kadir gecesi, Ramazan’ın son onundaki tek gecelerde ve bilhassa yirmi yedinci gecesinde aranmalıdır. Fakat bu hüküm, o gecenin kat’î olarak bu günler içinde bulunduğu mânâsına da gelmemektedir.

İmâm-ı Âzam ve Muhyiddîn-i Arabî Hazretleri, Kadir gecesinin sene içinde deverân ettiğini ve mutlak sûrette Ramazan’a mahsus olmadığını beyân etmişlerdir.

HER GÖRDÜĞÜNÜ HIZIR HER GECENİ KADİR BİL

Bu hususta İmâm Şârânî Hazretleri’nin şu ifadeleri pek mühimdir:

Kanaatime göre Kadir gecesi her sene devreder (zamanı değişir). Çünkü ben, onu Şâban’da, Rebî ayında ve Ramazan’da, (muhtelif zamanlarda) gördüm. Fakat en fazla gördüğüm, Ramazan ayı ve bunun son günleridir.

Bu hikmete binâendir ki Hak dostları senenin her vaktini mânen büyük bir teyakkuz içinde geçirmenin ehemmiyetine işâret etmişlerdir. Kadir gecesi, muhakkak olarak sene içinde gizli olduğundan İbn-i Mes’ûd -radıyallâhu anh-:

Kim, bütün seneyi ihyâ ederse Kadir gecesine erer.” buyurmuştur. Nitekim bu hakîkati beyân etmek üzere de; “Her gördüğünü Hızır, her geceni Kadir bil.” ifadesi, sâlih mü’minler için bir hayat düstûru olagelmiştir.

KAYNAK: Osman Nûri TOPBAŞ, Öyle Bir Rahmet ki, Erkam Yayınları, 2007, İstanbul