Orucun Verdiği İlk Önemli Ders

RAMAZAN ÖZEL

Orucun verdiği ilk ders, merhamet dersidir. Merhametsizlikle tıkanan kalplerin damarlarını oruç açmaktadır. Zira açın hâlinden aç olan anlar “Şunu iyi bil ki, bedenden, maldan, mülkten kaybetmekte rûha fayda vardır; onu vebâlden kurtarır. Mal; bağışlamakla, infâk etmekle, görünüşte elden çıkar gider ama, onu verenin gönlüne yüzlerce mânevî hayat gelir!”

Oruç ibadeti, yaşattığı kısacık bir mahrumiyetle, nîmetlerin kadrini hatırlatarak açların hâlinden ve muhtaçların derdinden anlamayı telkin eder. Böylece gönüllerde şefkat, merhamet ve cömertlik pınarlarının coşup taşmasına vesîle olur.

Yani orucun verdiği ilk ders, merhamet dersidir. Merhametsizlikle tıkanan kalplerin damarlarını oruç açmaktadır. Zira açın hâlinden aç olan anlar.

Nitekim Mısır’da şiddetli kıtlığın hüküm sürdüğü günlerde Yusuf -aleyhisselâm-’a:

“–Siz, devletin hazinelerine hükmeden bir idârecisiniz. Niçin kendinizi aç bırakıyorsunuz?” diye sorduklarında o aziz peygamber şu ibretli cevabı verir:

“–Karnım tok olursa açların hâlini anlayamam diye korkuyorum!..”

İşte Ramazân-ı Şerîf ikliminin rûha verdiği rikkatle, bu ayda fakir-fukarâya şefkat ve merhamet kanatlarını daha cömertçe açmak îcâb eder. Unutmamak gerekir ki Cenâb-ı Hak, verdiği imkânları ne kadar rızâsı yolunda sarf edebildiğimize dâir, bizleri sürekli imtihan etmektedir.

Ayrıca malı-mülkü Allah için sarf edebilmekte çok ayrı bir sır vardır. O da, infak edilen malın zâhiren eksiliyor gibi görünse de hakîkatte, budanan bir ağacın daha gür filizler vermesi gibi güçlenip bereketlenmesidir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2017 – Haziran, Sayı: 375, Sayfa: 032