Orucun Tanımı ve Tarihçesi

Oruç

Oruç ne demek? İmsak nedir? Orucun başlama ve bitiş vakti nedir? İslam’dan önce oruç ibadeti var mıydı? Orucun tanımı ve tarihçesi.

Oruç, Farsça “rûze” kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. Arapça bir mastar olarak “savm ve sıyâm” sözlükte; “bir şeyden uzak durmak, bir şeye karşı kendini tutmak, engellemek, oruç tutmak” demektir. Bir fıkıh terimi olarak ise; oruç tutmaya ehil olan kimselerin niyet ederek, ikinci fecirden itibaren güneşin batışına kadar orucu bozan şeylerden korunmalarıdır. Kısaca oruç, belli bir süreyle, bilinçli olarak yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmaktır.

İMSAK NEDİR?

Orucun zamanı; ikinci fecrin doğuşundan güneşin batışına kadar geçen süredir. Orucun bu başlama vaktine “imsâk” denir. Tan yerinin ağarması ile başlayan bu vakitle, yatsı namazının vakti çıkmış ve sabah namazının vakti de girmiş bulunur. Oruç yasaklarının sona erdiği vakte de iftar vakti denir. Bu, güneşin düz ufukta batma vakti olup, bununla akşam namazının vakti girmiş bulunur.

ORUCUN BAŞLANGIÇ VE BİTİŞ VAKTİ

Âyette orucun başlangıç ve bitiş vakti, mecaz yoluyla şöyle belirtilir: “..Fecrin beyaz ipliği siyah ipliğinden ayırt edilecek hale gelinceye kadar yiyip içiniz; sonra, akşama kadar orucu tamamlayın...” [1] Bu âyetteki “hayt” (iplik) kelimesi mecaz anlamda kullanılmıştır. Bununla gündüzün beyazlığı ve gecenin siyahlığı arasındaki sınır kastedilmiştir.[2] Hz. Peygamber döneminde sahûr yemeği ve orucun başlangıcı konusunda, iki ezan belirleyici oluyordu. Hadiste şöyle buyurulur: “Bilâl’in ezanı sizi aldatmasın, çünkü o ezanı gece okur. Bu yüzden siz, Abdullah İbn Ümmi Mektûm’un ezanına kadar yiyin için ” [3] Bilal (r.a) uyuyanları uyandırmak ve uyanık olanları da uyarmak için sahurun başlangıcında ezan okurdu. Abdullah (r.a) ise, gözleri görmediği için başka birisinin, imsak vakti olduğunu bildirmesi üzerine sabah ezanını okuyor ve bununla oruca başlanıyordu.[4]

Hz. Peygamber Medine’ye hicret edince, her ay üç gün ve bir de aşûre günü oruç tutulmasını emretmişti. Ramazan orucu, hicretten bir buçuk yıl sonra, Şâban ayının onunda farz kılınmıştır. Bununla, daha önceki oruçlar konusunda mü’minler serbest bırakıldı, başka bir deyişle, Ramazan ayı dışında da Recep ve Şabân aylarında olduğu gibi, mü’minler fazla oruca teşvik edildi. Ancak bunlar mendup oruçlar olarak kaldı.[5]

İSLAM’DAN ÖNCE ORUÇ İBADETİ VAR MIYDI?

Kur’an’da Ramazan orucunun önceki milletlere de farz kılındığı bildirilir.[6] Ancak önce Yahudiler bunu terk ederek, yılda bir güne indirmişlerdi. Hıristiyanlar da, bu orucu çok sıcak olan bir yılda kilise adamlarının görüş birliği ile bahar mevsimine almış, bu değişikliğe kefâret olmak üzere on gün, hastalanan hükümdarlarının iyileşmesi veya salgın hastalığın önlenmesi için de on gün ekleyerek, gün sayısını elliye çıkarmışlar ve adına da “perhiz” demişlerdir.

Gündüz ve gecenin teşekkül etmediği bölgelerde, oruç zamanı buralara en yakın olan ve gece ile gündüzün teşekkül ettiği bölgeler esas alınarak belirlenir.

Dipnotlar:

[1] Bakara, 2/187. [2] Buhârî, Savm, 16; Müslim, Sıyâm, 33-35. [3] Buhârî, Ezân, 11, 13, Şehâdât, 11, Savm, 17; Müslim, Sıyâm, 36-39; Tirmizî, Salât, 35; Nesâî, Ezan, 9, 10. [4] Müslim, Sıyâm, 38- 44. [5] Buhârî, Tefsîr, 1/24. [6] bk. Bakara, 2/183.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları