Ölüye En Güzel Hediye

DUALAR ve ZİKİRLER

Kab­re gi­ren ki­şi ba­tak­lı­ğa dü­şen in­san gi­bidir, im­dat bek­ler.

AMENERRASULÜ'NÜN TEFSİRİ

İbn-i Abbâs’tan -radıyallâhu anhümâ- rivâyet edildiğine göre Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“Kabirdeki ölü, denizde boğulmak üzere olan ve dehşet içerisinde yardım isteyen kimse gibidir. Babasından, anasından, kardeşinden, samîmî ve sâdık arkadaşından bir duâ bekler. Şayet bir duâ gelecek olsa, bu onun için dünyâ ve içindekilerden daha kıymetli ve sevimli olur. Şüphesiz Allah, kabir ehline, dünyadakilerin duâsı bereketiyle dağlar misâli ecir verir. Dirilerin ölülere gönderebileceği en iyi hediye ise onlar için istiğfâr etmek ve onlar adına sadaka vermektir.”[1]

ÖLÜNÜN AZABI HAFİFLER Mİ?

İbn-i Ab­bâs -ra­dı­yal­lâ­hu an­hü­mâ- şöy­le ri­vâ­yet eder:

Resûl-i Ek­rem -sal­lâl­lâ­hu aley­hi ve sel­lem- Efen­di­miz, iki kab­rin ya­nın­dan ge­çer­ken on­lar hak­kın­da:

“İki­si de azap gö­rü­yor­lar, an­cak (onların zannına göre) bü­yük bir gü­nah­tan do­la­yı de­ğil. Bi­ri­si söz gö­tü­rüp ge­tir­di­ğin­den, di­ğe­ri de kü­çük ab­dest bo­zar­ken icâb et­ti­ği sû­ret­te ko­run­ma­dı­ğın­dan do­la­yı mu­az­zeb olu­yor.” bu­yur­du.

Aka­bin­de yaş bir hur­ma da­lı is­te­di. Onu iki­ye ayır­dı ve da­ha son­ra bun­la­rı ka­bir­le­rin ba­şı­na bi­rer bi­rer dik­ti. Son­ra da söz­le­ri­ne şöy­le devâm et­ti:

“Ku­ru­ma­dık­la­rı müd­det­çe on­la­rın azâ­bı­nı ha­fif­let­me­le­ri umu­lur.” (Müs­lim, Ta­hâ­ret, 111)

Mü­fes­sir Kur­tu­bî, bu ha­dîs-i şe­rî­fi şöy­le îzâh eder:

Hadîsin, “ku­ru­ma­dık­la­rı müd­det­çe” kıs­mı, o dal­la­rın yaş kal­dık­la­rı müd­det­çe tes­bih et­tik­le­ri­ne işâ­ret et­mek­te­dir. Ni­te­kim âlim­le­ri­miz şöy­le de­miş­ler­dir: Ka­bir­le­re ağaç dik­mek­ten ve ora­da Kur’ân-ı Ke­rîm oku­mak­tan ora­da­ki mevtâ­lar isti­fâ­de eder­ler. Bir ağaç dik­mek bi­le ölü­le­rin azâ­bı­nı ha­fif­le­tir­se, bir mü­’mi­nin Kur’ân oku­ma­sın­dan kim bi­lir ne ka­dar is­ti­fâ­de eder­ler? Ölü­ye he­di­ye edi­len şe­yin se­vâ­bı da ken­di­si­ne ula­şır.” (Kur­tu­bî, X, 267)

ÖLÜNÜN ARKASINDAN YASİN OKUNUR MU?

Kur’ân ti­lâ­ve­ti se­be­biy­le husûle gelecek ilâ­hî rah­met­ten ölü­le­rin de is­ti­fâ­de­si için bil­has­sa Yâ­sîn-i Şe­rîf okunma­sı, her­ke­sin bil­di­ği ve tat­bîk et­ti­ği bir usûl­dür. Ni­te­kim ha­dîs-i şe­rîfte şöyle buy­ru­lur:

“…Yâ­sin, Kur’ân’ın kal­bi­dir. Bir kim­se onu Al­lâh’ın rı­zâ­sı­nı ve âhi­ret yur­du­nu ta­lep ede­rek okur­sa, mu­hak­kak gü­nah­la­rı ba­ğış­la­nır. Ölü­le­ri­ni­ze de Yâ­sîn Sû­re­si’ni oku­yu­nuz.” (Ah­med, V, 26)

CENAZE DEFNİNDEN SONRA OKUNACAK DUA

Ölülerin mânevî istifâdesi için diğer âyet ve sûrelerden de okunabilir. Buna dâir rivâyetlerin bir kısmı şöyledir:

“Siz­den bi­ri ve­fât et­ti­ğin­de onu faz­la bek­let­me­den kab­re gö­tü­rü­nüz. Def­net­ti­ği­niz za­man da bi­ri­niz, ba­şu­cun­da Fâ­ti­ha Sû­re­si’ni, ayak ucun­da da Ba­ka­ra Sû­re­si’nin son kıs­mı­nı (Âme­ner­ra­sû­lü) oku­sun.” (Ta­be­râ­nî, Ke­bîr, XII, 340; Dey­le­mî, I, 284; Hey­se­mî, III, 44)

[1] Deylemî, el-Firdevs bi-Me’sûri’l-Hitâb, Beyrut 1986, IV, 103/6323; Ali el-Müttakî, XV, 694/42783; XV, 749/42971.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2, Erkam Yayınları