Niyet Ettik Allah Rızası İçin “Bir Yetimle Tebessüm Etmeye”

Vakıf

Aziz Mamud Hüdayi Vakfı bünyesinde hizmet veren Şahsiyet Akademisi Suriye İdlip'te kamplarda kalan yetimleri ziyaret ettiler.

Şahsiyet Akademisi bünyesinde görevli arkadaşlar " Niyet Ettik Allah Rızası İçin 'Bir Yetimle Tebessüm Etmeye' " sloganı ile yetimlerin sevinçlerini paylaştılar. Musa Gürel ve Fatih Sağlam Beyler gittikleri İdlip kamp bölgesinden duygu ve düşüncelerini ifade ettiler.

Musa Gürel ve Fatih Sağlam Beyefendilerin bölge hakkındaki notları:

"Hüdayi Vakfımızın insani yardım çalışmalarına gönüllü olarak katılmak üzere 06-07 Kasım tarihlerinde Suriye’nin İdlib bölgesindeydik.

İdlib’de hayatta kalma mücadelesi sancılı bir doğum gibi adeta. Bombaların yağmur gibi yağdığı bir ortamda, inancına teslim olmuş yüreklerin nöbet tuttuğu, umudun diri tutulduğu mazlum bir coğrafya burası. Savaşın tahrip ettiği binaların kalıntıları arasında dolaşırken kırık bir pencerenin ardında perde aralığında endişeli gözlerle bize bakan gençler, bir bombanın en az 50 cana mal olduğu yıkık bir binanın balkonuna çamaşır asan anneler, yollara dökülen kanların üstünü kapatmış moloz yığınlarını temizlemeye çalışan babalar, sokak ortasında yanmış arabaların lastikleri ile oynayan çocuklar gördük. İki gün boyunca savaşın ortaya çıkardığı maddi ve manevi enkazı yerinde gözlemledik. Yerlerinden yurtlarından edilmiş yüz binlerce mağdurun sığındığı kamplarda patolojik şartların meydana getirdiği bir sosyal hayat oluşmuş durumda.

Bu karmaşık, acı ve hüzün dolu duygusal manzaralar içerisinde yetim kamplarını ziyaret etmek için yola koyulurken bölgeyi gezdiren rehberimizden “Bir annenin dört oğlunun şehadetine şahit oluşuna rağmen ellerini açıp “Allah’ım sana şükürler olsun ki, oğullarımın hepsini senin yolunda mücadele ederken şehit verdim” deyişini ve hiçbir gözyaşı dökmediğini duymak teslimiyetin zirvesini gösterdi bize.

Bölgede Hüdayi vakfımızla birlikte diğer STK’ların varlığını ve yaptıkları yardımları yerinde görünce bir kez daha bu topraklarda kardeşlik duygusunun ne kadar canlı olduğunu fark ettik. Hüdayi Vakfı, bölgedeki çadırlarda, kamplarda, metruk binalarda imkânsızlıklar içerisinde olan insanların barınma, giyinme, gıda ve temel ihtiyaçlarını karşılıyor ayrıca çocuklara eğitimlerini devam ettirecek imkânlar sunuyor. Kendi ellerimizle kamplarda dağıttığımız yardım kolileri bizlere buradaki ihtiyacın ne denli fazla olduğunu gösterdi.

Yetimhanelerdeki yetimlerin bölgeyi ziyaretimizde ayrı bir yeri oldu. Yetim kampına girdiğimizde beş dakika içerisinde yüzden fazla çocuk toplandı etrafımıza. Narin ellerini tenimizde hissettiğimiz bu çiçeklerin saçlarını şefkatle okşadığımızda içlerindeki baba özlemini hissetmek tüm duygularımızı alıp götürdü.

Çocuk belki her yerde çocuk ama yetim bambaşka… İlk karşılaşmada minicik bir tebessüm ile yüzüne baktığımız çocuklar bizleri adeta kendi ailesinden birisi olarak görüp, etrafımızdan hiç ayrılmadı. Özellikle birebir ilgilendiğimiz, kucağımıza alıp gezdirdiğimiz, bir iki şaka yaptığımız çocukların kamptan ayrılırken ağladıklarına şahit olduk. Onların bizlerden en büyük beklentisinin şefkat, merhamet ve ilgi olduğunu hissettik. Verdiğimiz hediyeler, onlarla vakit geçirip, oyun oynamak kadar mutlu edemedi kendilerini. İlk gün gittiğimiz kampa, geri döneceğimiz günün akşamı tekrar uğradığımızda, çocukların büyük bir sevinç çığlıkları ile meydana doğru koştuklarını görünce biz de Niyet ettik Allah rızası için “Bir Yetimle Tebessüm Etmeye”."